Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Gönlü Taht

En son annesiyle gelmişlerdi bu eve. Var varlık zamanında köyün belki de en güzel, en farklı yapısıydı. Büyük avluya açılan ahşap, oymalı hanayın çerçevesi, bir köprü oluşturuyor, bir tünelden geçiliyor hissi uyandırıyordu. Tünelin tavanı, büyük salonun tabanınıydı. Salonda otururken kapının açıldığını titreşimden Hemen fark ederdiniz. Çocuk aklıyla orada yaşayanın hep bir sultan yada padişah olduğunu düşünürdü. Dedesini görmemişti ama annesinin anlattığı kadarıyla bu bölgede sözü geçen zengin bir adam olduğunu biliyordu. Annesi de çok genç ayrılmıştı bu evden, öyle uzun boylu anıları yoktu. Şimdiyse bir mecburiyeti yerine getirmek için buradaydı. Bu kerpiçten saray yıkılacak yerine betonerme bir ucube yapılacaktı. Tabii ki 30 yılda iki kez gelmiş biri için çok şey ifade etmiyordu bunlar. Annesi çok yaşlandığından bu görev kendisine düşmüştü. Teyzelerinin oğlu evden hatıra almak isteyen varsa buyursun alsın diye haber yollamıştı. Annesi de yememiş içmemiş koca bir liste hazırlamıştı. Ananesinin bir sürü eşyasını taşımak zorunda kalacaktı. Hanay tünelinin bittiği yerde ahşap merdivenlerin başladığı yerdeki kapı yıkılmış, hemen yan tarafa uzatılı vermişti. Takılmamak için dikkatle yanından geçti. Merdivenler her şeye rağmen sağlam görünselerde, korka korka yukarı çıktı. Hemen merdivenler bitince başlayan kare salon toz toprak içindeydi. Pencere kenarına bir u yapacak şekilde sıralanmış sedirlere beklide 15 yıldır hiç oturan olmamıştı. Örümcek ağları her yeri sarmış, sedirin minderleri yer yer patlamış, içlerinden samanlar fışkırmıştı. Eski halini hatırlayınca içi buruldu. Salona açılan kapılardan biri müştemilata iniyordu. Orayı es geçip ananesinin yatak odasının kapısına geldi. Anılarını bozmak istemezcesine kapıyı açmakta tereddüt ediyordu. Derin bir nefes alıp girdi içeri. Burası daha iyi korunmuştu ama yinede harab haldeydi. İyiki annesi gelmemişti. Çok üzüleceğinden emindi. Çok duygusal ve ketun olduğu için üzüntüsünden hemen tansiyonu fırlardı. Annesinin tarif ettiği üzere duvara gömülü dolabın sol kanadını açtı. Her şey karma karışıktı. Denkler açılmış, bohçalar dağıtılmıştı. İçinden gelen anlamsız bir saygıyla toplamaya başladı. Dolaptan aldıklarını yatağın üzerine dizdi. Cebinden çıkardığı listeye uyan varmı kontrol etti. Ne hafıza vardı kadında. Süslemelerine, renklerine kadar ince ayrıntılarıyla tariflenmişti her şey. Bulduklarını ayırdı. Eskiden yaşanmış bir hayata şahit olmaktı bu. Sanki onların mahremine dokunu vermişti. Garip bir merak uyanıyordu içinde. Sadece tarif edilenleri değil her şeyi karıştırmak bakmak için dayanılmaz bir arzu oluşmuştu içinde. Dedesinin eşyalarının olduğunu düşündüğü dolaba yöneldi ilgisi. Acaba nasıl bir adamdı. Eşyalarından anlaşılabilirmiydi. Dolap kapısı kilitliydi. Demek ki yıllardır beklide ilk kendisi açacaktı. Diğer dolaba döndü çekmecelerin dibine, elbiselerin ceplerine baktı. Sonradan annesinin dolap anahtarlarını hemen dolabın üzerine koyuverdiği geldi aklına. Belki ananesi de öyle yapıyordu. Dolabın üzerinde ellerini gezdirmeye başladı. Anahtar yoktu ama bir kitap vardı….. DEVAM'I İÇİN TIKLAYINIZ


This post first appeared on Bendedir Kalp Ilahi AÅŸk Yolunda..., please read the originial post: here

Share the post

Gönlü Taht

×

Subscribe to Bendedir Kalp Ilahi AÅŸk Yolunda...

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×