Hayvan Dostu Otizmli Profesör Temple Grandin
Çocuğum büyüyünce evlensin, yuvasını kursun, çoluk çocuk sahibi olsun, bir mesleği başını sokacağı bir evi olsun yeter..
Bazı anneler ise şöyle hayal kurar;
Çocuğum ileride ayakkabılarını bağlayabilsin, yardım almadan yemek yesin, gözümün içine bakabilsin, bana anne diyebilsin… Yeter.
Otizmli çocuk annelerin hayalleri, birçok çocuk için küçük ama otizmli çocuklar için büyük hayaller. Fakat erken tanı ve eğitimle, ulaşılamayacak hayaller değil. İşe size bu konu ile ilgili , Temple Garrandin’den bahsetmek istiyorum.Amerikalı hayvan bilimi uzmanı ve Colorado Devlet Üniversitesi’nde profesör, yazar, otizm aktivisti ve hayvancılık sektöründe hayvan davranışları alanında danışman. Hug box (“sarılma kutusu”) ismi verilen, otistik çocukları sakinleştirmek iςin kullanılan bir cihaz geliştiren Gardin, Hayvancılık tasarımcısı, otizm aktivisti. Temple Grandin 1947’de doğduğunda, otizm sadece yeni adlandırılmıştı. Bugün, 88 çocuktan biri tayf üzerinde teşhis konarak, her zamankinden daha yaygın. Otizm çalışmaları, psikoloji alanından nöroloji ve genetiklere geçti ve sebepler ve tedaviler üzerine çığır açan yeni araştırmalar sayesinde şimdiye kadar olduğundan daha fazla umut yaşıyoruz.
Şimdi Temple Grandin, otizm biliminin ön planında, En heyecan verici olanı, çocukları yelpazede yetiştirmek ve eğitmek sadece zayıf yönlerine odaklanmak meselesi değil; onların gözden geçirilmiş güçlü yönlerini ortaya koyan bilimde, eşsiz katkılarını arttırmanın yeni yollarını bize gösteriyor. Otistik Beyin, alanda saygı gören ve sevilen seslerden olan, Çeyrek asır boyunca, belki de dünyanın en ünlü otistik kimliği 62 olan belki, dürüst, konuşkan, kovboy gömlek giyen, hayvan bilimci ve mezbahanın tasarımcısı olan Dr. Grandin, otistikleri otoriter olmayan kavramlardan ayıran engeller arasında insanlara yardım etmiştir.
Temple Grandin, gerçek hayat hikayesini anlatan ve bize Otistiklerin durumu Hakkında yapılmış en iyi yorum belki de budur. Rain Man; toplumun birer gerizekalı damgası yapıştırdığı, görmezden geldiği otistiklerin aslında birer dahi olduğunu göstermeye çalışıyor bizlere. Bunu yaparken yer yer duygulandırıp ağlatıyor bazende yüzümüzde salak bi gülümseme bırakıyor. Dustin Hoffmanın devleştiği ve kendini aştığı bir film sunuyor bizlere Rain Man. Basit senaryosuna rağmen o kadar sevdiriyor ki kendini 4 dalda Oscar kazanmasına rağmen daha fazlasına layık olduğunu düşündürtüyor. Otistik bir kuzene sahip olduğum için yaşadıklarımla Rain Man’de izlediklerim arasındaki parelelliği çok iyi görebiliyorum. Hadi sizler de otistiklerin aslında birer dahi olduğunu bu kült yapımı izleyin ve fark edin.
This post first appeared on Kadın Gazetesi Gülüşün Dünyası, please read the originial post: here
