Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Günden Kalanlar

Ishiguro’yu  ilk defa okudum ve çok beğendim. Bu yılın Nobel Edebiyat Odülü’nün sahibi olması dikkatimi çekmişti.

İtaat, Sadakat, Arzuların bastırılması ; bu duygularla tanışmaya hazır mısınız?

Kahramanımızın adı Stevens; İngiltere’de, butler denen ve soyu tükenmiş, frakı ve her türlü resmiyeti yerinde, bir malikânenin baş uşağı olan bir kişinin yaşadıklarını anlatıyor. Duygularını disiplinli bir denetim altında tutan, onun için olmadığını bildiği şeye el uzatmayan, birtakım soyut şeref kodlarına karşı gevşemez yükümlülük bağları olan bir insan tipi canlandırılıyor. Kişiliği, hiçbir zaman hayatın ve kaderin ona uygun gördüğü üniformanın içinden çıkmayan biridir.

Bazen okurken bu kadar da olmaz dedirten bir sadakat ile karşılaştım.

Yer yer Stevens’e kızdığım anlarda oldu.

2017 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Kazuo Ishiguro,Nagazaki kentinde doğan Japon asıllı İngiliz romancı Kazuo Ishiguro 8 Kasım 1954’te dünyaya geldi. Ishiguro 1960 yılında ise ailesiyle birlikte İngiltere’ye göçtü. University of Kent’i bitirdikten sonra (1978) University of East Anglia’da yaratıcı yazarlık yüksek lisansı yaptı. 1982 yılında İngiliz vatandaşlığına geçti.
2005 yılında yazdığı Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go) romanı 2010 yılında yönetmen Mark Romanek tarafından aynı adla sinemaya aktarıldı. 
BİLİNEN DİĞER ROMANLARI
The Remains of the Day (1989) – (Günden Kalanlar)
A Pale View of Hills (1982) – (Uzak Tepeler)
An Artist of the Floating World (1986) – (Değişen Dünyada Bir Sanatçı)
The Unconsoled (1995) – (Avunamayanlar)
When We Were Orphans – (2000) (Çocukluğumu Ararken) 
Never Let Me Go (2005) – (Beni Asla Bırakma)
The Buried Giant (2015) – (Gömülü Dev) 
SENARYOLARI
A Profile of Arthur J. Mason (Channel 4 için çekilen televizyon dizisi)
The Gourmet (BBC için çekilen televizyon dizisi)
The Saddest Music in the World (2003)
The White Countess (2005) 

Geriye, mesleğinin kendisine yüklediği o yapay tumturaklılık içinde ölen babasını bırakıp içki servisine koşan ve tutkusunu sevdiği kadına değil kendine de söyleyemeyen yaşlanmış uşak kalıyor, ‘günden kalanlar’la baş başa.

Tanıtım Bülteninde; Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro’nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan Günden Kalanlar böyle bir roman…

İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük başuşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar. Yol boyunca karşılaştığı manzaraların ve insanların yarattığı izlenimler anılarıyla ve mesleğinin gereklerine dair düşünceleriyle birleşerek, özenle bastırdığı duygularını ortaya sererken, hayatını idealleri uğruna harcayan Stevens basmakalıp fikirleri ve saplantılarıyla okurun kalbini fetheden eşsiz bir kahramana dönüşür.

Bunun filimi varmı diye düşünürken, Günden Kalanlar’ın filmini gördüm. Filim çok güzel olmuş. Ben herne kadar filimler romanın bir yönünü ortaya çıkarıyor. Gerçek romandan uzaklaşıyor desemde, Oysa bu filim çok güzel olmuş. Tabii usta oyuncular ve asıl başarı yönetmen James Ivory’nin.

Kazuo Ishiguro’nun aynı adlı ödüllü romanından sinemaya James Ivory tarafından aktarılan The Remains of the Day filminin iki baş rol oyuncusu: Anthony Hopkins ve Emma Thompson.



This post first appeared on Kadın Gazetesi Gülüşün Dünyası, please read the originial post: here

Share the post

Günden Kalanlar

×

Subscribe to Kadın Gazetesi Gülüşün Dünyası

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×