Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Hapishane

Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün

bu Kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
Bugün Pazar, Nazim Hikmet Ran


Açık bırakılmış pencereye bakan duvardaki muhtemelen siyah beyaz fotoğrafın üzerine inanılmaz bir titizlikle örtülmüş dantel kadar sabırlı olabilseydin, pazar günleri Hapishane avlusundaki en yüksek noktadan dikkatlice bakıldığında görülebilen gecekondu tepesini anlatabilirdim sana. Hapishanede her şeyden çok neden hapishane şiirlerinin anlamını yitirdiğini açıklayabilirdim.


Küçükken çıktığım kavak ağacından inemediğimde korktuğum kadar korkmadım hiç bir şeyden. Belki en büyük hatam buydu benim. Ben en çok yalnızlıktan korktum. İşlediğim her cinayetin, her intiharın sebebi yalnızlıktı.

***

Ben de diğerleri gibi gidecektim bir gün. Pılımı pırtımı toplayıp terkedecektim senelerdir tanımlayamadığım bu kenti. Buna en çok kırlangıçlar üzülecekti. Bir de mutfak pencereleri…




This post first appeared on The Abyss, please read the originial post: here

Share the post

Hapishane

×

Subscribe to The Abyss

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×