Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili konuştu: Bakalım ne tür kepazeliklere şahit olacağız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulundu.Adıyaman ve Şanlıurfa’daki sel felaketiyle ilgili Erdoğan, ‘Bu sabah Şanlıurfa ve Adıyaman’da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bakanlarımız, ekiplerimiz çalışmaları koordine etmektedir.’ dedi.

Toplantının ardından basın mensuplarına konuşan Erdoğan, Finlandiya’nın NATO üyeliğiyle ilgili, ‘Süreç neyse o süreci işleteceğiz. Üstümüze düşen görevi yapacağız. Verdiğimiz sözü tutacağız. Cuma günü gelsin Sayın Cumhurbaşkanı ile bir görüşüp verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz’ dedi.

‘Cumhur İttifakı genişleyecek mi?’ sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, ‘Takip edeceksiniz, bunların hepsini duyacaksınız’ ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Yaşadığımız felaketleri hafızalarımızda ne Kadar sıkı muhafaza edersek onlardan çıkarcağımız dersler de o derece güçlü olur. Bunun için tekrar hatırlama ve hatırlatmada fayda görüyorum. Türkiye 6 Şubat sabahına son bir asrın en büyük felaketiyle uyandı. 11 ilimiz 62 ilçesinde ağır yıkıma ve can kaybı yaşanan depremlerin büyüklükleri 7.7 ve 7.6 olarak ölçüldü.Yeryüzüne 7 kilometre gibi oldukça yakın bir mesafede ve yoğun yerleşim alanlarının altında gerçekleşen depremlerin şiddeti benzer büyüklükteki örnekleri ile kıyas edilemeyecek kadar güçlüydü.

İlk depremleri takip eden ve sayısı 16 bin 300’e yaklaşan artçı sarsıntılardan 45’i 5 ila 6 büyüklüğü, 532’si 4 ila 5 büyüklüğü arasındaydı. Bir başka ifade ile felaket bölgesi neredeyse 600’e yakın müstakil deprem büyüklüğünde artçı ile sarsılmayı sürdürdü. Depreme ağır kış şartlarının yaşandığı günlerde yakalandık. Buna rağmen devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz yıkımın ve kışın zorluklarını aşarak deprem bölgesine koştuk.

“İHTİYAÇ DUYULACAK KİM VARSA HERKESİ BÖLGEYE GÖNDERDİK”

Bakanlarımız felaketten bir kaç saat sonra depremin vurduğu şehirlerimize ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı. Bölgedeki idari kapasiteyi diğer şehirlerden mülki idare amirlerimiz ile sahada görev yapan birimlerin personelleri ile destekledik. AFAD’dan madencilerimize kadar ülkemizdeki tüm Arama Kurtarma ekiplerini, uluslararası yardım çağrımıza binaen 90 ülkeden gelen arama kurtarma ekiplerini tüm ekipman ve personelleri ile belediyelerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, jandarmalarımızı, bekçilerimizi, sağlıkçılarımızı, karayolcularımızı, ormancılarımızı, DSİ’cilerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı ve gönüllerimizin velhasıl böyle bir felakette ihtiyaç duyulacak kim varsa herkesi bölgeye yönlendirdik.

“ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETTİK”

Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdik. Yardım ve destek ekipleri ile 272 bin kamu görevlilerimiz gönüllü vatandaşlarımızı da eklediğimizde yaklaşık yarım milyon insanımız depremzedelerimizin imdadına koştu. Her sınıftan 18 bin iş makinası ile lojistik hizmetlerinde çalışan on binlerce kamyon ve tırı ile ihtiyaçları karşılayacak her türlü malzemesi ile ülkemizin ve milletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Ancak yıkım öylesine büyüktü ki her binaya tek bir arama kurtarma personeli bile göndersek aynı anda hepsine yetişebilmek mümkün değildi.

“KALBİMİZİ SONUNA KADAR KENDİLERİNE AÇIYORUZ”

Halbuki öyle yerler vardır ki yüzlerce arama kurtarma personelinin birlikte çalışması gerekiyordu. Türkiye bu depremde dünyada bugüne kadar görülen en büyük arama kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Çalışmaların bu kadar kısa sürede tamamlanabilmesini de buna borçluyuz. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve onların yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Hepsinin de acılarını yürekten paylaşıyor, kollarımızı ve kalbimizi sonuna kadar kendilerine açıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Yıkıntıların altından çıkartıldıktan sonra tedavileri tamamlanan yaralılarımıza geçmiş olsun diyor, halen tedavisi sürenlere acil şifalar diliyorum.

“HEP BERABER TÜRKİYE YÜZYILI’NIN İNŞASINI SÜRDÜRECEĞİZ”

Bize düşen gönülleri teskin etmek, acıları paylaşmak, yaraları sarmak, evler başta olmak üzere maddi kayıpların telafisini yapmaktır. Milletimiz bu hasbi gayreti görmekte, depremzede vatandaşlarımız da yeni bir gelecek kurma çabamızda yanımıda yer almaktadır. Milletimizin metaneti, ali cenaplığı, sağ duyusu, bize olan muhabbeti ve güveni karşısında diyecek söz bulamıyoruz. İnşallah bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahçup olmayacağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Bunu başardığımız müddetçe deprem felaketinin yol açtığı yıkımların üstesinden gelerek umutları çoğaltarak, ufukları açarak hep beraber Türkiye Yüzyılı’nın inşasını sürdüreceğiz.

“MİLLETİMİZ ASRIN FELAKETİ KARŞISINDA ASRIN DAYANIŞMASINI GÖSTERDİ”

Ölenleri geri getirmek elbette elimizde değil. Ama geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içindeyiz. Öncelikle depremden en çok etkilenen 11 ilimizdeki evleri yıkılan, kullanamaz hale gelen veya artçı sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir organizasyon kurduk. Sağolsun milletimiz asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını gösterdi. Ülkemizin dört bir yanından ve yurt dışından gelen yüz binlerce ton malzeme ile deprem bölgesini yaşanabilir hale getirdik. Kurduğumuz tahliye köprüleri ve kendi imkanları ile 3 milyonu aşkın insanımız bölge dışına gitti. Bunların bir kısmı okulların ve iş yerlerinin açılmasıyla geriye dönmeye başladı. Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri bu depremzedelerimizin barınmaları için hizmete açtık. Pek çok vatadaşımız yakınlarının, dostlarının evlerinde misafir ediliyor. Deprem bölgesinde kalan 2 milyon 400 bin insanımıza da kurduğumuz 433 bin çadırda sayıları her geçen gün artan ve kısa sürede yüz bine çıkacak olan konteynerde mahalindeki eğitim kurumları ve yurtlarda barınma imkanı sağladık.

“10 BİN LİRALIK DESTEK ÖDEMESİNDEN İSTİFADE EDEN DEPREMZEDE SAYIMIZ 1.4 MİLYONA YAKLAŞTI”

Her biri müstakil bir ilçe alt yapısı ile inşa edilen konteyner kentleri yaygınlaştırarak çadırlarda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz. Gerek yerli konteynerler, gerekse Katar’dan gelen konteynerler bunların hepsi alt yapısı ile süratle belirlenen yerlere yerleştiriliyor.

Taşınma ve kira yardımları ile kendi barınma ihtiyaçlarını karşılayanlara yardımcı oluyoruz. Aile başına 10 bin liralık destek ödemesinden istifade eden depremzede sayımız 1,4 milyona yaklaştı. Ayrıca vefat edenlerin yakınlarına 100’er bin lira destek ödemesi yapıyoruz. Bölge genelinde her gün 3,7 milyon öğün sıcak yemek çıkartıyor, ayrıca kumanya ve kuru gıda paketi dağıtımı ile ihtiyacı karşılıyoruz. Psikososyal destek gruplarımız 9 bin 500’ü aşkın personelleri ile bu zor günlerde depremzedelerimizin yanında yer alıyor.

“AYRI AYRI PROJELER HAZIRLIYOR VE DEVREYE SOKUYORUZ”

Üretimi ve istihdamı desteklemek için esnaflarımız, çiftçilerimiz, sanayicilerimiz için ayrı ayrı projeler hazırlıyor ve devreye sokuyoruz. Açılan her iş yeri ile her işletme ile her tesis ile depremzede vatandaşlarımız şehrine dönmekte, şehrine sahip çıkmakta, hayatını yeniden düzene koymaktadır. Bunun için üretim ve istihdamı artırmak ile ilgili çalışmalar için her türlü desteği vermekte, her türlü kaynağı harekete geçirmekte kararlıyız. Depremde hasar gören yol, su, elektrik, doğal gaz, haberleşme alt yapısını kurumlarımızın geceli gündüzlü çalışması ile yardım ekiplerinin bölgeye gelişinin depremzedelerin de bölgeden tahliyesini kolaylaştırdık.

4 İLDE OKULLARIN AÇILMASI İÇİN GÖZLER 27 MART’TA

Çocuklarımızın eğitim öğretiminde kesinti olmaması için geçici barınma merkezlerinde okul öncesinden başlayarak her seviyede etkinlikler başlattık. Okullarımızı teker teker kontrol ederek deprem şehirlerinde kademeli olarak 1 Mart’tan itibaren eğitim öğretime açtık. Bu çerçevede okulların halen kapalı olduğu Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay’da da 27 Mart’tan itibaren şartları uygun binalarda eğitim öğretimi başlatmak için hazırlık yapıyoruz. Depremde fedakarlıklarını çok iyi bildiğimiz sağlıkçılarımızın zarar gören hastanelerimizde verdikleri hizmetleri en yakındaki yerlerden başlayarak çevre illere de taşıyarak sürdürüyoruz. Sahra hastaneleri başta olmak üzere kurduğumuz geçici merkezlerle de vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini kesintisiz veriyoruz. Diğer tüm alanlarda da benzer gayretler kesintisiz devam ediyor.

DEPREMZEDELERİN ADRES KAYDI

Bu vesileyle bir hususun altını çizmek istedim. Geçtiğimiz günlerde deprem bölgesinde yaşarken felaketin ardından başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarımızla ilgili bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınladık. Bu kararname ile depremin ardından adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın depremle ilgili kendilerine sağlanan haklarda herhangi bir kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık. Vatandaşlaımızın 14 Mayıs seçimlerinde oy kullanabilmeleri için ister ev olsun, ister yurt, misafirhane, sosyal tesis, otel, öğretmenevi veya başka bir yer hiç farketmez. İkamet kayıtlarını oraya aldırmaları gerekiyor. Adres güncelleme işlemi elektronik devlet üzerinden veya nüfus müdürlükleri vasıtası ile 17 Mart Cuma günü gece yarısına kadar tamamlanmalıdır. Deprem bölgesinde yaşayıp da evi dışında çadır kent, konteyner kent, kamu tesisi veya başka herhangi bir yerde yaşayan vatandaşlarımızın da aynı şekilde adres kayıtlarını bulundukları yerlere taşımaları gerekiyor.

Vatandaşlarımızı milli iradenin sağlıklı bir şekilde tecellisine katkı vermek üzere demokratik haklarını kullanabilmeleri bu konuda herhangi bir kayba uğramamaları için adres güncellemelerini yapmaya davet ediyorum.

DEPREMZEDELERE KONUTLAR

Bugüne kadar sunduğumuz arama kurtarma, acil yardım ve geçici barınma hizmetlerinin ötesinde bizim milletimize depremde yıkılan şehirlerimizi bir yıl içinde yeniden ayağa kaldırma sözümüz var.

Hasar tespit çalışmalarında sona gelinmek üzeredir. Şu ana kadarki tespitlere göre önümüzdeki bir yıl içinde 319 bin konut toplamda ise 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Bunların bir kısmını zemin artı 3, bir kısmını zemin artı 4 katlı bina olarak, köylerde ise ahırı ve bahçesi ile köy evi olarak inşa ediyoruz. Daha önce Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Bartın, Kastamonu, Giresun sel afetlerinde, Antalya ve Muğla yangınlarında bu konutları yapıp sahiplerine veren bir iktidarız. Laf ola beri gele yok. Biz icraatlarımızla konuşuyoruz. İnşallah 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan veya kullanamaz hale gelen hiç bir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz.

“ÜLKE GENELİNDE HAZIRLIK ÇALIŞMALARIMIZI ŞU ANDA HIZLANDIRDIK”

Zemini sağlam yerlerde kuracağımız yerleşim yerleri yanında mevcut şehirlerimizin tarihi ve kültürel dokusunu da koruma altına alacak şekilde bir planlama yapıyoruz. Hazırlıkları tamamlanan yerlerde şu anda kazmalar vuruldu. İnşaatlara başlandı. TOKİ’nin kurumsal birikimi ve ülkemiz inşaat sektörünün kapasitesi 1 yıl içinde tamamlama sözünü verdiğimiz konutları yapmaya Allah’ın izniyle fazlasıyla yeterlidir.

Geçtiğimiz 20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve inşasını gerçekleştirdiğimiz 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi sözümüzü tutacağımızın teminatıdır. Buradan tabi ana muhalefete de seslenmek istiyorum. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz. Ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz o ayrı bir konu. Deprem bölgesindeki faaliyetlerin ötesinde ülke genelinde afetlere hazırlık çalışmalarımızı da şu anda hızlandırdık.

MUHALEFETE TEPKİ: YARISI YALAN, YARISI YANLIŞ BİR KONUŞMA

Hadi bu zatın seçim kampanyasını enkazın önünde başlattığı siyasi arsızlığı bıraktık diyelim. Orada gece gündüz görev yapan kamu görevlilerimize iftira atmasına ne diyeceğiz. Yarısı yalan, yarısı yanlış bir konuşma depremde canı yanan hangi depremzede kardeşimizin umudu artırır? Ülkemizin hangi meselesine çözüm getirir? Manada ne yazık ki çok çok gerilerde bir kişilik var. Bu kişilik sebebiyle biz maalesef arzu edilen muhalefeti görmedik, göremiyoruz. “Depremin sorumlusu kim” sorusunu soracak kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Böylesine birisinin derdi ne bu ülke, ne bu millet, ne de buradaki depremzedelerdir.

“ASİL MİLLETİM BUNU UNUTMAZ, 14 MAYIS’TA SİZE YANITINI VERİR”

Esasen tek başına bile bu tablo kimin nerede durduğunun göstermektedir. Ortada fol yok yumurta yokken, bunların gösterdikleri kibri insanlık adına oradaki mağdurlar adına biz utandık. Bakalım ilerleyen günlerde ne tür kepazeliklere şahit olacağız. Yazıktır günahtır. Gerçi bunların her işi aynı. Biliyorsunuz 1 yıl önce 6 parti bir araya gelip seçim ittifakı kurdular. Konuştular dağıldılar. Amaç neydi: Seçim ittifakının gereği olarak cumhurbaşkanı adayını belirlemek. Milletvekili listesi seçim takvimi başlayınca olabilir burada bir sıkıntı yok. Ama cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi yürütmeyi temsil edecek. Soruyorlar kaç yardımcısınız olacak? Diyor ki 5 olabilir, 500 olabilir. Ben bir tane başkan yardımcısı atadığımda Bir başkan yardımcısıyla ülke nasıl yönetilecek” diyenlerden şimdi geldik bugüne; birden 500’e kadar başkan yardımcısı atanabilirmiş. 6’lı masanın etrafındakilere dağıtım yapılacak. Bu anlayışla sanıyor ki milletim gafil, asil milletim bunu unutmaz 14 Mayıs’ta size yanıtını verir.

“MASANIN ALTI ÜSTÜNE GELDİ”

6’lı koalisyon aylar boyunca cumhurbaşkanı adayını belirlemek için toplanıp ayrılırken; “adayımız yıpratılmasın” diye açıklamadık dediler. Şimdi kaçacak yerleri kalmayınca artık bu isimleri de açıklamak için tekrar tekrar bir araya gelecekler. Bu toplantıda öyle bir kavga çıktı ki… Masanın altı üstüne geldi. Bu kavgada söylenen sözlerin, edilen tehditlerin çetelesini tutanlar herhalde yeterince kalın bir dosya sahibi olmuşlardır. Bu rezil kavganın ardından CHP’nin 2 büyükşehir belediye başkanını da sürece katarak adaylarını ilan ettiler.

Sonunda “Bay Bay Kemal” birilerinin arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, er meydanına çıkacak cesareti gösterdi. İnşallah 14 Mayıs’a kadar demokratik şekilde yarışacak, gereken koltuğu kendisine vereceğiz.

“TÜRKİYE YÜZYILI PROGRAMINDAN EN KÜÇÜK SAPMA GÖSTERMEDİK”

Bu dönemi şöyle kısa bir şekilde hatırlayalım, onlar ne yaptı biz ne yaptık: Bizim Cumhurbaşkanıyla, Bakanlarıyla hükümet ve cumhur ittifakı olarak yapacak çok işimiz var. Deprem yaralarının süratle sarılması, kalıcı konutlarının ihtiyacı eklendi. Türkiye Yüzyılı programından en küçük sapma göstermedik. Vizyon projelerimizi birer birer hayata geçiriyoruz. İşte Türkiye’nin otomobili TOGG. Diyordu hani araba? Fabrika yerinde. TOGG yarından itibaren ön sipariş almaya başlıyor.

Bandırma Kor karbür üretim tesisinin açılışını gerçekleştiriyoruz. Borçların yapılandırılmasına kadar pek çok konutu çözdük çözüyoruz. Durmuyoruz, üretiyoruz, çalışıyoruz. Deprem bölgesindeki imar ve ihya faaliyetlerini sürdürürken 81 ilimizde 500 bin konut, 1 milyon alt yapılı arsa, 50 bin iş yeri kura çekimi bu arada devam ediyor.

‘Önce vatanım ve milletim’ diyen herkesle iş birliği yapmanın zemini arayacağız.

iyordu? Hani fabrika… Fabrika yerinde, muhteşem bir fabrika. Vadettiğimiz gibi Türkiye’nin otomobili TOGG yarından itibaren ön siparişi almaya başlıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Hemen şimdi’ sloganıyla duyurdu: Milletimizi koalisyonun insafına terk edemeyiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hatay’ı asla yalnız bırakmayacağız
‘Tüm imkânları depremzedelerimiz için seferber etmenizi bekliyoruz’

Rumico

The post Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili konuştu: Bakalım ne tür kepazeliklere şahit olacağız appeared first on Rumico.



This post first appeared on Rumico, please read the originial post: here

Share the post

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili konuştu: Bakalım ne tür kepazeliklere şahit olacağız

×

Subscribe to Rumico

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×