Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Dünyanın sonu geldi mi? Kıyamet senaryoları gerçek mi oluyor?

Dünyanın sonu ile ilgili insanlık tarihi boyunca öyküler anlatıldı, yazıldı çizildi. Son yıllarda ise bunu ciddi anlamda tartışıyoruz ve bunun için çok önemli sebeplerimiz de yok değil. Pekiyi gerçekten kıyamet senaryoları gerçek olabilir mi? Dünyanın sonu geldi mi? Ya da gelmesine çok az bir zaman mı kaldı? Dünyanın sonu ne zaman gelecek? Bunu biliyor muyuz? Bakalım…

Kıyamet Senaryoları

Son 50 yılda dünyanın yaşadığı değişim, bilim insanlarını endişelendiriyor. Kirlilik, iklim değişikliği, artan nüfusun çevresel etkileri, savaşlar derken; sonumuzu heyecanla merak ediyoruz. Tabii bu arada Hollywood da boş durmuyor. Kıyametle ilgili çok fazla yapım söz konusu ama bu yapımların iki tanesi ciddi anlamda öne çıkıyor. Dünyanın sonu filmleri dediniz mi, bu ikisi gişede fırtınalar koparıyor. Tabii başka dünyanın sonu temalı filmler de var ama bu ikisi başka….

  • The day after tomorrow
  • 2012

Sonumuzun ne şekilde olacağına dair ses getiren bu iki yapım da içerisinde, olasılıkları barındırıyor. Tabii 2012, biraz Daha fazla gerçeklikten kopuyor ama yine de göz atmaya değer.

The day after tomorrow iklim teorisi üzerine kurulu

The day after tomorrow, buzul kütlelerinin erimesinin, okyanus akıntılarını etkileyeceği ve bunun sonucunda dünyadaki iklimin hızla değişeceği tezini bilim-kurgu bir senaryo ile işliyor. Ancak bu yapım için bilim insanlarının bir kısmı, “gelecek projeksiyonu” tanımını kullanıyor. Zira filmin temel aldığı teori, oldukça güçlü şekilde tez haline gelmiş durumda.

Bilim insanları, kuzey akıntılarının yön değiştirmesinin dünyada sıcaklıkları marjinal şekilde düşüreceğinden emin. Buna delil olarak benzeri durumların 10-15bin yıl önce yaşanan son buzul çağı gösteriliyor. Mevcut buzulların erişmesi durumunda, deniz tuzluluğunun azalması su sıcaklığını ciddi şekilde düşürüp, bir başka buzul çağının yaşanması ihtimalini güçlendiriyor.

UCAR Enstitüsü, “Buzulların erimesi halinde, okyanus akıntıları nasıl değişir?” sayfasında konu ile ilgili detaylı bilgileri veriyor.

Mini Buzul Çağı İddiası

Son yıllarda, önümüzdeki yıllarda mini bir buz çağı yaşanacağı iddiası sıkça dile getiriliyor. Elbette bu tüm dünyanın donması olarak anlatılmıyor. Ancak dünya sıcaklığının 5-10 derece azalması demek, aslında kuzey yarım kürenin önemli bir kesiminin yaşama uygunsuz hale gelmesi demek oluyor. Kıyamet bu mu acaba? Dünyanın sonu? Yok oluş tanımına bu uyuyor mu?

Geçmişte volkanlar nedeniyle, gün ışığının karaya ulaşamaması nedeniyle oluşan buzul çağları, günümüzde bir o kadar etkili olan insan etkisi nedeniyle yaşanabilir deniyor. Zira atmosfere saldığımız karbon ve diğer gazlar hem ısının dışarı çıkmasını engelliyor hem de içeri girmesi gereken ısıyı bloke ediyor. Sonuç olarak hava sıcaklıkları artarak buzulların erişmesine neden olurken, okyanus akıntısı ve deniz tuzluluğu sorunsalını ortaya çıkarıyor. Tabii en sonunda da bu değişiklikler daha ciddi bir soğumayı beraberinde getiriyor.

Nasa bu konuda iklim bilimcilerle ters düşüyor olsa da yapılan araştırmaların çoğunda, yine okyanus akıntısı sorunu gündeme geliyor.

Deniz seviyesinin yükselmesi ihtimali

Buzulların erişmesi sonucunda oluşması öngörülen en ciddi sorun ise deniz suyu seviyelerinde yükselme olarak ifade ediliyor. Buz devlerinin deniz yüzeyinde yükseliyor olması, bunların erişmesi halinde denize karışması anlamına geliyor ki, aslında bizim kara zannettiğimiz dev kutup kütlelerinin önemli bir kısmı sadece buzdan oluşuyor. Sonuç olarak bunların erimesi, ciddi bir yükselme sonucuna ulaşabilme potansiyeline sahip. Karaların önemli bir kısmının suya gömülmesi ihtimali de birazcık sünyanın sonu gibi görünüyor esasen.

USGS’e göre; tüm buzulların erimesi halinde deniz suyunun 70 metre yükselmesi mümkün. Bana göre ise durumu değerlendirmek imkansız zira aklım almıyor…

2012 Filmi Neyi Anlatıyor?

The Day After Tomorrow, bilinen iklim teorileri üzerine bir bilim kurgu yapımı ancak 2012 filmi bundan biraz daha farklı özelliklere sahip. Filmde, yer kabuğunun kozmik etkilerle ısınması ve dünyanın bütünüyle karasal bir değişime uğraması işleniyor. Yani bu daha çok tektonik bir değişim üzerine kurulmuş, daha fantastik bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Kıyameti görsel efektlerle en ağır şekilde tasfir eden yapımlardan birisi olarak bu film önümüze çıkıyor.

Yapımın detayları çok eleştiri alırken, bilimsel gerçeklikleri egzajere ettiği yönünde de iddialar da mevcut.

Dünyaya meteor çarpar mı?

Dünyaya her gün meteor çarpar. İşin aslı, bu dünya dışından gelebilecek en olağan etki olarak kabul edilir. Hatta dünyadaki yaşamı birkaç kez ciddi ve bir kez çok ciddi değiştiren unsurların başında da meteorlar geliyor. Dünyaya bir daha ne zaman büyük bir meteor çarpacağını bilmiyoruz. Bunu bekleyerek de yaşamak mümkün değil. O sebeple bu etkiyi düşünmemek galiba en iyisi olacaktır.

Hangi Kıyamet Senaryosu Sonumuzu Getirebilir?

Dünyanın sonuna henüz zaman var gibi görünüyor. NASA, dünyanın sonunun 1 milyon yıldan daha fazla zaman sonra geleceğine inanıyor. İklim bilimciler için ise bu konuda kesin bir tarih belirtmek çok güç. Çevre uzmanlarına göre; önümüzdeki 50 yıl küresel ısınmanın ciddi etkilerini göreceğiz. Bunu takip eden yıllarda ise su ve gıda krizi görülebilir. Yani dünya buzlarla kaplanmasa dahi, sonumuzu getirecek birçok sorun karşımızda duruyor. Dünyanın sonu nereden gelir?

  • İklim krizi
  • Aşırı nüfus
  • Kirlilik
  • Radyoaktif risk
  • Salgın hastalıklar
  • Tedavisi bulunmamış hastalıklar
  • Su kaynaklarının kirlenmesi
  • Hava kirliliği ve oksijenin azalması
  • Gıda miktarının yetersizliği
  • Savaşlar

gibi aslında sonumuzu getirebilecek bir çok etkene sahibiz. Karşımızda bu kadar sorun varken, dünyanın sonu teorilerine de ihtiyacımız yok.

Ne yapalım ki?

Öncelikle, kendimizden ve çevremizden başlayalım. Dünyanın sonunun, naturel sebeplerle şu ara gelmesini beklemiyoruz. O zaman bunu biz yapıyoruz demektir. Yapıyoruz derken, olumlama gibi algılanmasın. Yaptığımız, yıkmak aslında….

Dünyanın sonu senaryolarından uzaklaşmak için ise elimizde birçok enstrüman var. Yapabilir miyiz? Elbette yaparız. Yapar mıyız? Sanmıyorum…

Yine de dünyanın sonu ne zaman sorusunun cevabını arıyorsanız, çözüm de arıyorsunuzdur diye düşünüp neler yapabiliriz diye şöyle bir bakalım.

  • Daha az enerji tüketmek
  • Daha az su tüketmek
  • Daha az karbon salmak
  • Radyoaktiviteye karşı tedbir almak
  • Atık yönetimini kontrol altına almak
  • Daha az atık üretmek
  • Temiz su kaynaklarına zarar vermemek
  • Kimyasal atıkların miktarını düşürmek
  • Daha kimyasal kullanmak
  • Isı yalıtımı kurallarına uymak
  • Temiz çevre bilincine sahip olmak
  • Mümkün olduğunca, küçük miktarlarda ürün tüketmek
  • Daha küçük motorlu araçlar kullanmak
  • Araçlar yerine toplu taşımayı kullanmak
  • Kâğıt yerine, dijital yazım araçlarını kullanmak

Ve benzeri birçok tedbiri uygulayarak, dünyanın sonu senaryolarından adım adım uzaklaşabiliriz.

Doğaya verdiğimiz her bir birim zarar, kıyamet senaryolarına bir adım daha yaklaşmamıza neden oluyor. Eğer bu senaryolarla karşılaşmamak istiyorsak, bugünden tezi yok, daha bilinçli olmaya başlamalı ve çevreye daha az vermek için elimizden geleni yapmalıyız.

Şimdilik, bize gelmekte olan bir kıyamet yok. Ama zarar görebileceğimiz birçok etki söz konusu. O halde, uyanık olmak şart…

The post Dünyanın sonu geldi mi? Kıyamet senaryoları gerçek mi oluyor? appeared first on Hughugkusu.



This post first appeared on DoÄŸa Evimiz, please read the originial post: here

Share the post

Dünyanın sonu geldi mi? Kıyamet senaryoları gerçek mi oluyor?

×

Subscribe to DoÄŸa Evimiz

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×