Kırmızı? Pardon ‘Manchester is blue’ mu her zaman senin için? Belki iki katlı otobüslerde seversin kırmızıyı. Ne dersin? Peron 3/4’te de yolculuk yapmayı ister miydin? Harry Potter sever misin? Hangi evde kalacağını seçmen şapkadan duymadan tahmin ettin mi? Hermonie? Hayran olmamanın imkansız olduğu azmi? Çantasını sever miydin? Peki ya İngiliz aksanını? Günümüze dönelim. Amerikan yapımı filmlerde İngiliz aksanıyla dalga geçmelerini komik bulanlardan mısın? Yoksa çakma İngiliz aksanı yapmaya çalışanları mı daha çok komik bulursun? Tamam ama sen de İngiliz aksanına sahip olmak için neler yapardın? Sen de hep Oxford ve Cambridge’de öğrenci olma ihtimalini değerlendirdin mi? Küçüklüğünden bu yana bu ihtimalle mi büyüdün? Ben öyleydim de Hep ben daha kapalı ve yağmurlu iklimlerin insanıyım, sizin gibi değilim ki yazları bu kadar çok seveyim diye düşünmüşlüğün var mı?
Daha hangi birini sayacağıma karar verebilirsem senin de soruna cevap vereceğim. neyse bu kadarı da yeterli olmuştur diye düşünüyorum.
İngiltere’deki dil okulu eğitimin sırasında alacağın İngilizce dil eğitiminle İngilizce seviyene çağ atlatacak olman dışında sana sayabileceğim onlarca neden var. Sana kendimce nedenlerimi açıkladığım bir liste hazırladım
1. İngiliz Aksanı
İlk olarak belki dalgasını geçtiğin belki de çok özendiğin o İngiliz aksanına kavuşabilirsin.
2. Pratik
İkinci ve birbirini tamamlayan nedenim olarak İngiltere’de alacağın dil eğitimin sadece ders saatlerin içerisinde kalmayacak. Teneffüste arkadaşınla, soru sorman gerektiğinde hocanla, okulda bir işini halletmen gerektiğinde ilgili kişiyle, markete gittiğinde kasiyerle, yol tarifi soracağında sokaktaki bastonlu çiftle, sipariş vereceğinde garsonla, mağazada fiyat soracağında görevliyle, yurtta kalacaksan çok ses geldiğinde yan odandaki senden çok farklı bir kültürden olan oda arkadaşınla, aile yanı konaklama tercih edeceksen evde yemek yapan kişiye yemeğin ne zaman olduğunu veya tarifini merak ettiğin için sorarken de zaten İngilizce konuşacak olman eğitim alman dışında seni çok geliştirecek. Maruz kalmadığımız sürece öğrenemediğimiz bu dil için en kolay yöntemle öğrenebilmen İngiltere’ye gitmen sayesinde olacaktır.
3. Uzun Süreli Vize
Bir ay ve daha uzun süreli dil eğitimin için altı aylık, yedi aylık ve daha uzun dil eğitimin içinse on bir aylık kısa dönemli öğrenci vizesine (Short Term Study Visa) sahip olacaksın. Bu da geri kalan zamanını ister eğitimin istersen de eğitim dışındaki birleşik krallık imkanlarını kullanma hakkını sana tanıyor. Zaten İngiltere’de bulunduğun her dakika senin için İngilizce öğrenmen açısından çok büyük bir katkı olacağından geri kalan zamanını dil eğitimin dışında kişisel gelişimin için de kullanabilirsin.
4. Verimli Eğitim Sistemi
İngiltere’deki eğitim sistemi sayesinde öğrenmen gereken yerden öğrenmeye başlayacaksın. Yani Türkiye’deki kurslardan farklı olarak bir kuru baştan sona bitirmene, sadece son yirmi sayfasını bilmediğin kitabın ilk iki yüz sayfasını bildiğin halde tekrar etmek için zaman kaybı ve maddi kayıp yaşamana gerek kalmadan, sadece bilmediğin yerlerin öğretileceği haftadan başlayarak eğitimine istediğin süre kadar devam edebilirsin. İngiltere’de dil eğitimi hafta bazında fiyatlandırılırken aynı zamanda da hafta bazında planlanmaktadır. Yani Türkiye’deki gibi üç aylık kurlara göre değerlendirilmiyor, aksine haftalık gelişimin baz alınarak bir eğitim veriliyor.
5. Anadilini Öğrenin
Aralarından seçim yapacağın birbirinden iyi okullarda anadili İngilizce olan hocalardan eğitim alacak olmanın avantajını da maruz kalacağın İngilizce sohbetten dolayı İngilizce gelişimin oldukça hızlanacak. Anlama, konuşma ve dinleme becerilerin de böylelikle gelişecek. Gelişen becerilerin, öğrenim hayatında sadece gramerle kalmayacak. Ayrıca işi ehlinden öğrenmek gerekir diye de boşuna dememişlerdir diye düşünüyorum.
6. Yaşam Şartları
İngiltere’nin yaşam konusunda vadettiklerini sana saymakla bitirebileceğimi düşünmüyorum. Yeni yerler görmek ve keşfetmenin heyecanı dışında görülmesi ve tadılması gereken tarihi yapısı ve kültürünü ayrı tutmalıyız diye düşünüyorum. Ayrıca İngiltere vizen sayesinde de sadece İngiltere’yi değil Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya gibi diğer birleşik krallık ülkelerini de deneyimleme fırsatını elde edeceksin.
7. Kariyer
Kariyerine etkisi konusunda ise pek bir şey dememe gerek olmadığını düşünüyorum. Nasıl fırsatlar doğuracağını sen de zaten biliyor ve farkındasındır. Terfilerinde, mülakatlarında, iş değişikliklerinde veya işindeki başarında İngilizce bilginin etkisi yok sayılabilecek bir şey değildir.
8. Gelişim
Konu kişisel gelişimine geldiğinde ise konfor alanından çıkacağın bu durumda gelişimine en büyük katkı için havaalanına gittiğinde ilk adımı atmış olacaksın zaten. Çevrenden bu kadar uzakta olmanla aslında kendini keşfe çıkacak olman tam olarak bir ters orantı içerisinde ilerliyor. Kendini anladıkça da başlayan serüveninden daha çok keyif alacaksın. Kendi ayakların üzerinde durmak hiç bu kadar zevkli olmayacakken, belki de ilk gün mahalleni keşfe çıktığında kulaklığınla ve en sevdiğin müziklerle İngiltere’nin tarihi dokusu içerisinde yürürken hiç keyif almadığın kadar yürümekten ve kendinle baş başa kalmaktan keyif alacaksın.
Eminim ki anlattıklarımın çoğunun farkındasın veya hayatında nelere etki edeceğini merak ediyorsun. Bunların hepsini de en azından buraya kadar okurken hayal etmediğini düşünmüyorum. İşte hayallerini ertelememen gereken not da tam burada.
Fun fact: Lemon Academy hayallerini ertelemeyenlerin buluşma noktası olarak anılır.
Hayallerini ertelemek istemeyenlerin arasında sen de varsan yurt dışına ışınlanma butonumuza tıklayabilir ve bize ulaşarak seninle iletişime geçmemizi sağlayabilirsin.
