Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Henry Ford’un Hayatı

Henry Ford (Doğum: 30 Temmuz 1863, Wayne County, Michigan, ABD – Ölüm: 7 Nisan 1947, Dearborn, Michigan, ABD), çiftçi bir baba olan William Ford ve ev hanımı bir anne olan Mary Litogot Ford’un altı çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi. Henry Ford’un kendisi montaj hattı yöntemleriyle fabrika üretiminde devrim yaratan bir Amerikalı sanayiciydi.

Ford, hem teknolojik bir deha hem de bir halk kahramanı olarak adını dünyaya duyurmuş, yalnızca birkaç on yıl içinde Amerika Birleşik Devletleri‘nin ekonomik ve sosyal hayatını kalıcı olarak değiştiren, eşi görülmemiş büyüklükte ve zengin bir endüstrinin arkasındaki yaratıcı bir güçtü. Genç Ford, 1879 yılında Detroit şehri için babasının çiftliğini terk ettiğinde, sekiz Amerikalıdan sadece ikisi şehirlerde yaşıyordu. 83 yaşında vefat ettiğinde ise bu oran sekizde beşti. Ford, kendisinin ve Model T otomobilinin bu oran değişikliğini meydana getirmekte oynadıkları büyük rolü fark ettiğinde, onu tersine çevirmekten veya en azından çocukluğunun kırsal değerlerini yeniden yakalamaktan başka bir şey istemedi. Bundan çıkarılacak sonuç ise; Henry Ford’un tarımdan endüstriyel bir Amerika’ya geçişin uygun bir simgesi olduğudur.

Henry Ford’un Hayatının Erken Dönemi

Henry Ford, o zamanlar Detroit’in sekiz mil batısında bir kasaba olan Michigan, Dearborn yakınlarındaki bir aile çiftliğinde William ve Mary Ford’un çocuklarının en büyüğü olarak dünyaya geldi. Abraham Lincoln, Birliğin 24 eyaletinin başkanı iken, Jefferson Davis Konfederasyonun 11 eyaletinin başkanıydı. 

Ford, Scottish Settlement School ve Miller School adlı tek odalı iki okulda birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar olan eğitimini tamamladı. Özellikle annesine bağlı olan Ford, 1876 yılında annesini kaybettiğinde çok üzgündü. Babası her ne kadar Ford’un aile çiftliğini devralmasını beklese de, o çiftlik işlerini hiç sevmiyordu. Daha sonrasında bu hislerini şu şekilde yazıya geçirdi; “Çiftliğe karşı hiçbir zaman özel bir sevgim olmadı, çiftlikte sevdiğim annemdi”. 

Babası, Ford’a gençliğinin başlarında bir cep saati verdi. Sadece 15 yaşında iken, arkadaşlarının ve komşularının saatlerini sürekli sökerek yeniden monte ediyordu, böylelikle bir saat tamircisi olarak kısa sürede ün kazandı. Aynı zamanda kendisine ait eşyalarla kurduğu mekanik atölyesinde çalışmalar yapıyordu. İcat yapmaya olan ilgisi nedeniyle de ilk buharlı makinesini 15 yaşındayken, burada üretti. 

1879 yılında, yani Ford 16 yaşındayken makine atölyelerinde iş bulmak için Detroit’e yürüdü. Burada önce, James Flower and Brothers Machine mağazasında, daha sonra ise Detroit Dry Dock Company’de çıraklık yaptı. Çalıştığı her iki işte de kazandığı para kirasını ödemeye yetmedi bu yüzden bir kuyumcuda saatleri tamir ederek ve temizleyerek gece işi yaptı. 

İçten yanmalı motorla ilk kez temas kurduğu bu üç yılın ardından, 1882’de çiftliğe geri döndü. Westinghouse Engine Company için yarı zamanlı olarak çalıştı ve boş zamanlarında kurduğu atölyede tamircilik yaptı. Sonunda, şasisi için eski bir biçme makinesi ve güç için ev yapımı bir buhar motoru kullanan bir traktör olan küçük bir “çiftlik lokomotifi” yaptı. Daha sonrasında, Westinghouse firması tarafından buhar motorlarına bakım yapması için işe alındı. Ford Aynı dönemde, Detroit de bulunan Goldsmith, Bryant & Stratton Business College’de muhasebe eğitimi aldı.

1885 yılında Henry Ford, bir Otto motoru’nu onardı. 1887 yılında bir inçlik silindir çaplı ve üç inçlik strok’lu dört zamanlı bir model yaptı. Ford, bunun üzerine iki silindirli bir motor üzerinde çalışmaya başladı. Karısı Clara Bryant ile 1888 yılında evlenen Ford’un karısı ondan çok uzak olmayan bir çiftlikte büyümüştü. Ford en son çalıştığı model hakkında şunları söyledi: “1892’de iki silindirli dört beygir gücü motorla çalışan, karşı mil’e kayışla ve ardından zincirle arka tekerleğe bağlı iki buçuk inç silindir çaplı ve altı inçlik stroklu ilk motorlu arabamı tamamladım.”

1893 yılında da çiftin tek çocukları olan Edsel Bryant Ford dünyaya geldi. Bir ay sonra Ford, Detroit Edison Company’nin ana fabrikasında, şehirde günün 24 saati elektrik hizmetini sürdürmekten sorumlu mühendis olarak işe başladı. Gösterdiği başarılardan dolayı da iki yıl içinde baş mühendisliğe terfi etti. Bu süreç ona motorlar üzerindeki deneyleri ile ilgilenmek için yeterli zamanı ve parayı kazandırmaya yetmişti.

1892 yılında tamamladığı motorlu arabanın üstüne Ford, şu sözleri söyledi: “1893 baharında, makine beni kısmen tatmin edecek şekilde çalışıyordu, tasarımı ve malzemeyi yolda denemem için daha fazla fırsat veriyordu”. 1895-1896 yılları arasında makineyi 1000 mil kadar sürdü. 1896 yılında da ikinci bir arabaya başladı ve sonunda atölyesinde üçüncüsünü yaptı.

Ford Motor Company ve Model T

3 büyük yatırımcının desteğiyle Ford, 1899 yılında Detroit Automobile Company’i kurdu. Düşük kalitede pahalı araçlar üreten şirkette işler, Ford’un istediği gibi gitmemiş ve 1901 yılında kapanmıştır. 

Detroit Automobile Compnay’deki yatırımcılar ve hisse sahiplerinden bazıları tekrar bir araya gelerek, 1903 senesinde Henry Ford’unda %25,5 hisseyi elinde tuttuğu Henry Ford Company’i kurmuşlardır.

Ford, burada hem başkan yardımcılığı hem de baş mühendis olarak görev yaptı. Şirkette ilk zamanlar yalnızca birkaç tane araba üretiliyordu, parçaları toplanan her bir araba için iki veya üç erkek çalışıyordu. Üretilen ilk otomobil 23 Temmuz 1903 tarihinde satıldı.

Ford Motor Company, ilk beş yılında sekiz farklı araba modeli üretti ve 1908’de üretimi günde 100 arabaydı. Hissedarlar kendinden geçmişti; Ford bu durumdan memnun değildi ve günde 1.000 adet üretmeye çalıştı. Hissedarlar, kârını genişletmek amacıyla kullanmasını durdurmak için ciddi bir şekilde mahkemeye başvurmayı düşündüler. 1909’da hissenin % 58’ine sahip olan Ford, gelecekte sadece bir araba -Model T- yapacağını açıkladı. 

1908 yılında çıkarılan Model T ile Henry Ford, uygun fiyatlı, güvenilir ve verimli bir otomobil üretme hayaline kavuşmuş oldu. Araç, pürüzlü yollarda bile kolaylıkla kullanılabiliyordu, bakımı da çalıştırılması da kolaydı ve piyasaya çıktığı andan itibaren büyük bir başarıya imza attı. Model T’nin bir diğer önemli özelliği ise 1913 yılından itibaren yürüyen bant sistemi kullanılarak üretilen ilk araç olmasıdır.

Ticari başarıların hızla devam etmesi üzerine Ford, Avrupa’ya da açıldı. İtalya, Belçika, Almanya ve İngiltere‘de fabrikalar kurdu. 1914 yılında Ford Motor Company, çalıştırdığı işçilerine günde 8 saat çalışmanın karşılığında 5 dolar günlük ücret ödeyeceğini açıkladı. Bu olay endüstri dünyasını şaşkına çevirdi çünkü diğer fabrikalarda işçiler günde 9 saat çalışıyor ve Ford’da çalışanlara kıyasla yarı yarıya az ücret alıyorlardı. 

1919 yılına gelindiğinde Ford, oğlu Edsel ile birlikte şirketi yönetmeye başladı ve yine bu tarihte tüm küçük hissedarların hisselerini 106.000.000 $ karşılığında satın alarak şirketin tek sahibi oldular. Ford, oğlu Edsel’e o yıl başkanlık görevini devretti. Edsel görevini 1943 yılında öleceği güne kadar devam ettirdi. Ölümünden sonra Henry Ford şirketin başına tekrar döndü.

Tüm bunların yanı sıra, Ford’un hayal ettiği şey, yalnızca artan bir kapasite değil, aynı zamanda tam bir kendi kendine yeterlilikti. Kıtlıkları ve fiyat artışlarıyla I. Dünya Savaşı, onun için hammaddeleri kontrol etme ihtiyacını gösterdi; yavaş hareket eden tedarikçiler onu kendi parçalarını yapması gerektiğine ikna etti.  Detroit çevresindeki diğer şirketlerden tekerlekler, lastikler, döşemeler ve çeşitli aksesuarlar satın alındı. Ford üretimi arttıkça, her ürünün doğru yere ve doğru zamanda ulaşması için üretim ve sevkiyatı koordine etmek neredeyse imkansız hale geldi. İlk başta montaj hattındaki gecikmeleri veya kesintileri önlemek için büyük stoklar biriktirmeye çalıştı, ancak kısa sürede stoklamanın sermayeyi boşa harcadığını fark etti. Bunun yerine, hareketi üretim kadar stoklara da genişletme fikrini benimsedi. River Rouge’da inşa ettiği fabrika, üretim, montaj ve nakliyeyi kapsayan entegre bir operasyon fikrini somutlaştırdı. İmparatorluğunun dikey entegrasyonunu tamamlamak için bir demiryolu satın aldı, 16 kömür madeninin ve yaklaşık 700.000 (285.000 hektar) dönümlük kereste arazisinin kontrolünü ele geçirdi, bir kereste fabrikası inşa etti ve Lake Superior madenlerinden cevher getirmek için bir Great Lakes yük gemileri filosu satın aldı.

River Rouge tesisine taşınma işlemi 1927’de gerçekleştirildi. Her sabah saat 8’de, Michigan ve Minnesota’daki Ford madenlerinden, bir Ford yük gemisine gün içinde yetecek kadar cevher gelecek, konveyörle ve Kentucky’deki Ford madenlerinden sağlanan kömürden sağlanan ısı ile çeliğe dönüştürülecekti. Dökümhane kalıpları, damgalama değirmenleri boyunca devam edecekti ve varıştan tam 28 saat sonra cevher bitmiş bir otomobil olarak ortaya çıkacaktı. Başarısının zirvesinde şirketin varlıkları kuzey Michigan’daki demir madenlerinden Brezilya ormanlarına kadar uzanıyordu ve dünya çapında 33 ülkede faaliyet gösteriyordu. En dikkat çekici olanı, bunların hiçbirini ödemek için bir kuruş bile borç alınmamıştı. Her şey Model T’den elde edilen kârlarla inşa edildi.

1926 yılında şirketin sermayesi 1 milyar doları aşmıştı. Ford Şirketi dünyanın en büyük motor şirketi haline geldi ancak tüm bunların yanı sıra Model T’nin satışlarında olan düşüklük Ford’u yeni bir model üretme yoluna itti. 27 Mayıs 1927’de üretimi sona eren Model T’nin yerine, Model A üzerinde çalışıyordu.

Henry Ford’un Sonraki Yılları

1926 yılında Model T’nin satışlarının azalması üzerine Ford yeni bir model yapma çalışmalarına başlamıştı. Modelin gövde tasarımını oğlu Edsel’e bırakırken, motor, şasi ve diğer mekanik ihtiyaçların tasarımıyla kendi ilgilendi. Henry Ford, kendisine mühendislik alanında çok güveniyor olsa da makine mühendisliği konusunda çok az resmi eğitimi vardı. Bu nedenle Model A’yı tasarlama işinin çoğunu,  kendi yönetimi ve denetimi altında çalışan bir mühendis ekibine emanet etti.

İlk başarılı Ford Model A, 1927 yılının Aralık ayında tanıtıldı ve 1931 yılına kadar dört milyondan fazla üretildi. Model A’nın üretimi 1931 yılında sona erdiğinde Ford, ana rakibi olan General Motors şirketinin pazarlama liderliğini takip etmeye karar verdi.

1932 yılına gelindiğinde tasarım değişikliğine gidilerek, Ford V-8’in piyasaya sürülmesine rağmen, Ford Motor Company 1936 yılında endüstride satışlarda üçüncü sırada yerini aldı. Aynı yıl firma, aile kontrolünü elinde tutmanın bir yolu olarak düşündüğü Ford Vakfı’nı kurdu.

Henry Ford, art arda üretilen araçlarla gittikçe büyüyen şirketin yönetimini oğlu Edsel’e bıraktı. Oğlunun 1943 yılındaki ölümünün ardından tekrar başa geçti ancak 2 yıl sonra, 1945’te işleri torunu olan ve kendisiyle aynı ismi taşıyan Henry Ford II’ye bıraktı.  

Henry Ford, 7 Nisan 1947 tarihinde ABD’nin Michigan eyaletinin Dearborn bölgesinde, Fair Lane’deki evinde 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. Arkasında milyarlarca dolarlık bir şirket bırakan Ford’un hisseleri, 1936 yılında kurulan Ford Vakfı’na gitti.

Henry Ford’un Mesleki Tecrübeleri

MESLEK YER TARİH
Saat Tamircisi  Michigan, ABD  1878
Makinist Çırağı  James F. Flower & Bros, 

Detroit Dry Dock Co – Detroit, ABD 

1879 – 1882
Buhar Makineleri Teknisyeni  Westinghouse, Michigan, ABD  1882 – 1888
Çiftçi ve Bıçakhane İşletmecisi  Michigan, ABD  1888 – 1891
Mühendis Edison Illuminating Company (Edison Aydınlanma Şirketi), ABD  1891 – 1899
Şirket Kurucu Ortağı  Detroit Automobile Company (Detroit Otomobil Şirketi), ABD  5 Ağustos 1899 – 1901
Baş Mühendis ve Şirket Kurucu Ortağı  Henry Ford Company (Henry Ford Şirketi)  30 Kasım 1901 – 1903
Şirket Kurucu Ortağı  Ford Motor Company  16 Haziran 1903 –

Henry Ford Hakkında Az Bilinenler

  • İlk otomobilleri Henry Ford icat etmedi.

Henry Ford, otomobil üretmeye, ilk otomobillerin yapılmasından 11 yıl sonra başladı. Amerika’da uygun fiyatlı arabaları seri üreten ilk kişi ise o idi.

  • Henry Ford’un bir uçak şirketi vardı.

Ford, I.Dünya Savaşı sırasında Ford Airplane Company’yi kurdu. 1928- 1932 yılları arasında üretilmiş olan Tri- Motor, Indiana Jones and the Temple of Doom adlı filmde yer almıştır.

  • Henry Ford’dan bir icat daha; Plastik gövdeli araba

1941 yılının Ağustos ayında Ford, plastik gövdeli bir otomobilin ilk örneğini yaptı. Aracın kaplamasının bitki lifi, kenevir, çin keneviri ve hasır kamışı bitkilerinden oluşan bir karışımla hazırlandığı söyleniyor. Daha sonrasında karışım reçine esaslı bir yapıştırıcı ile bir araya getirilerek inanılmaz dayanıklı plastik ortaya çıkıyor. Üstelik bu model çelik modelinden yaklaşık olarak 150 kilogram daha hafif olmasına rağmen, büyük seviyelerdeki kuvvetlere de dayanıklıydı.

  • Henry Ford ve Edison’un son nefesi

Ford ve Thomas Edison’un yakınlığı kaynaklarda geçmektedir. Henry Ford, Edison’un oğlunun isteği üzerine, Edison’un son nefesini bir tüp içinde saklamış ve mühürletmiştir.

  • Henry Ford’un başkanlığa aday olmasını isteyen bazı kesimler vardı.

Topluma kattıklarından dolayı 1961 yılında başkanlığa adaylığını koyması istense de, Ford’un siyasetle bir ilgisi yoktu.

  • Kömür briketi üretici Henry Ford

Kömür briketi, çıra için kullanılan sıkıştırılmış kömür tozu bloklarını anlatmaktadır. Otomobiller için kullanılmayan fazlalık odunları kullanmak için Ford’un karısının erkek kardeşi EG Kingsford, bu konuda odun kömürü üretim tesisi kurmalarını önerdi. Öneriyi dikkate alan Ford, onuruna Kingsford Kömürü adını verdi.  

  • Araba üretmesine karşın, Ford asla araba yarışı hayranı değildi.

Ford, yarış ortamını hiç sevmese de ürünlerini tanıtmak için bu etkinliklere katılma ihtiyacı duydu.

  • Henry Ford’un girişimlerinden biri; Amazon

Amazon’da büyük bir şehir inşa etme planları yapan Ford’un çabaları ne yazık ki zorlamadığı için boşa gitti.

  • Henry Ford depoyu okul haline getirdi.

Ford, Redstone Schoolhouse’u satın aldığında, burası sadece depolama amacıyla kullanılıyordu ancak daha sonrasında üstünde çalışarak, orayı bir okul haline getirdi. Bu çalışmasını, Ford İdealleri gibi kitaplarında yayınlamıştır.

  • Henry Ford bir milyarderdi.

Ford’un şirketinin özellikle 1920 yılı ve sonrasındaki başarılarından dolayı Ford, ABD tarihindeki en zengin adamlarından biri olmuştur. 

  • Henry Ford sigara içmeye karşıydı.

Sigara büyük bir karşıtlığı olan Ford, tüm sağlık sorunlarını ve endişelerini içeren bir kitap yayınladı.

  • Henry Ford’un bina koleksiyonu; Greenfield Village

Ford, Dearborn, Michigan’da 1933 yılında Greenfield Village’ı kurdu.

  • Henry Ford’un hayatını içeren bir film mevcut.

1987 yılında yayınlanan Ford: The Man and the Machine filmi Ford’u anlatmaktadır. Filmde Henry Ford’u canlandıran kişi  Cliff Robertson idi.

Henry Ford’un Kitapları

  • The Case Against the Little White Slaver – 1914
  • Beynelmilel Yahudi – 1920 
  • International Jew Volumes III and IV –  Dört ciltlik kitabın içeriği:

       Cilt 1: Uluslararası Yahudi: Dünyanın En Önemli Sorunu (1920)

       Cilt 2: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudi Faaliyetleri (1921)

       Cilt 3: Amerikan Hayatında Yahudi Etkisi (1921)

       Cilt 4: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudi Gücünün Yönleri (1922)

  • My life and Work – 1922
  • Ford Ideals – 1922
  • Today and Tomorrow – 1926
  • My Philosophy of Industry – 1929
  • Edison As I Know Him – 1930
  • Quotations of Henry Ford – 2005

Ford’un Başarıları ve Ödülleri

  • Elliott Cresson Madalyası – 1928
  • Time Dergisi’nde kapak kişisi – 14 Ocak 1935
  • Büyük Alman Kartalı Madalyası – 1938
  • Gallup’un 20. yüzyılın en takdir edilen kişileri listesinde ilk 18’de yer almıştır. – 1 Aralık 1999

Henry Ford’un Görüşleri

Anti – Semitizm (Yahudi karşıtlığı): Ford, bu görüşü desteklediğinden dolayı Nazi’ler tarafından Büyük Karal Madalyasına layık görülmüştür. Ayrıca bu görüşü o kadar ilerlemiştir ki, The Dearborn Independent (anti semitik yapan gazete), adlı gazeteyi desteklemiştir.

Hayırseverlik: I. Dünya savaşı sonrası Avrupa’ya giden yardım gemisini fonlamıştır. 1936 yılının sonlarında Ford Vakfını kurarak eğitim ve araştırma alanındaki çalışmaları desteklemişlerdir.

İşçi anlayışı: Ford, kaliteli ve sadık işçilerini rahat ettirebilmek için güzel ve rahat ortamlar sunmuştur (oyun, içme gibi). Hem de rahat edebilmeleri için devrim niteliğinde ödemeler yapmıştır.

Henry Ford’un İlham Veren Sözleri

Kendi odununuzu kendiniz kesin. Böylece iki kez ısınmış olursunuz.
Eğer yapamayacağınızı düşünüyorsanız, haklısınız. Yapamazsınız.
Kusur değil, çare bulun.
Özgürlük ve mutluluk için şart koşarsanız ulaşamazsınız.
Her şey ters gidiyorsa unutma; uçak rüzgarı karşısına alarak yükselir, arkasına alarak değil…
Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.
Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
Öğrenmeyi bırakan kişi yirmisinde de olsa, sekseninde de olsa yaşlıdır. Yaşamdaki en muhteşem şey zihni genç tutmaktır.
Çoğu insan başarıyı almak olarak düşünür. Oysa başarı, vermekle başlar.
Çalışmak yaşadıklarımızdan çok daha fazlasıdır, o bize yaşamın kendisini verir. 
Bir araya gelmek, bir başlangıçtır. Bir arada bulunmak, bir gelişmedir. Beraber çalışabilmek ise başarıdır. 
Zorluklar, zamanında yapmadığımız kolay şeylerin birikmesiyle oluşur.
Para, bir kol ya da bacak gibidir. Kullanırsın ya da kaybedersin.
Kalite kimse bakmadığında da doğru olanı yapmaktır.
Çoğu insan problemlerin çevresinden dolaşmaya, onları çözmeye çalışmaktan daha çok zaman ve enerji harcıyor.
En iyi dost, bendeki en iyi yönleri ortaya çıkaran insandır.
İşine bağlı olan insanın kafasına düşünceler kendiliğinden doğar. 
İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.

Kaynak: Henry Ford



This post first appeared on Ingiltere Dil Okulları, please read the originial post: here

Share the post

Henry Ford’un Hayatı

×

Subscribe to Ingiltere Dil Okulları

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×