Antifriz Nedir?

Antifriz, aşırı soğuk havalarda araba motorlarının aşırı ısınmasını veya donmasını önleyen sıvıdır. Antifriz hakkında ne biliyoruz? Yazımızda antifriz çeşitleri, kullanımı ve benzeri konular hakkında merak edilenlere cevap verdik.

Genellikle motor soğutma sıvısı olarak bilinen antifriz, renkli bir sıvıdır. Motorunuzu soğuk havalarda koruması için suyla birleştirilir. Hava sıcaktan soğuğa değişirken sabit çalışma sıcaklığını korumak için sıvı motor bloğuna pompalanır. Ancak antifriz, sıcaklığı kontrol etmekten daha fazlasını yapar. Sıvı seviyelerini doğru miktarlarda tutarak korozyonu da önler.

Dört temel bileşenden herhangi biri, antifriz oluşturmak için belirli miktarda su ile birleştirilebilir. Bu maddeler arasında gliserol, propilen glikol, etilen alikol ve metanol bulunur. Uygulamaya bağlı olarak, bu karışımların artıları ve eksileri olacaktır.

Metanol: Buz çözücüler ve araba yıkama sıvıları, son derece zehirli ve yanıcı bir çözücü olan metanol içerir.

Genel olarak gliserin olarak bilinen gliserol, zararlı olmaması ve rakiplerinden daha yüksek sıcaklıklara dayanabilmesi nedeniyle otomobil motorlarında kullanılan ilk antifriz olmuştur. Bazı yönlerden doğanın antifrizi olarak görülebilir. Hem bitki hem de hayvan bileşenlerinden yapılabilir.

Etilen glikol, insanlar için tehlikeli bir sıvı malzeme olmasına rağmen, gliserolden sonra en yaygın otomotiv antifrizidir. Etilen glikol ısıyı iletme özelliğinden dolayı hem sıcak hem de soğuk ortamlarda mükemmel koruma sağlayan en iyi antifrizdir.

Propilen glikol: Aynı etkiyi elde etmek için daha fazlasına ihtiyaç duyulsa da etilen glikolden daha az tehlikelidir. Etilen glikol kullanımının riskli olacağı gıda endüstrisi gibi sektörlerde kullanım için mükemmeldir.

Motordan pompalanan soğutma sıvısı ısıyı emer. Daha sonra oradan kalorifer merkezine (sıcak havayı açtığınızda arabanızın içini ısıtan mekanizmanın merkezi) gider. Isı daha sonra radyatöre aktarılır ve burada taze hava ile temas eder. Radyatörden pompaya geri döndüğünde döngü yeniden başlatılır.

Su donduğunda genleşir ve kristalleşir. Bir maddenin suda çözündüğünde kristalleşmesi için moleküllerin birbirine yaklaşması gerekir. Bu artan kristalleşme çabası, donma noktasını düşürür. Kışın yollara tuzlama yapılır. Tuz suya konduğunda ya da buz veya karla temas ettiğinde çözünür ve parçacıklara ayrılır.

Tuzlar suda çözüldüğünde bile doğası gereği motorunuza büyük zararlar verecek kadar güçlüdür. Bu nedenle antifriz de suda çözünebilen bir sıvı olmalıdır. Motorunuz sistemden pompalanan sıvı çözünen maddelerden zarar görmez. Etilen glikol harika bir malzemedir çünkü hem suda çözünür hem de herhangi bir şekilde karışabilir ve herhangi bir miktarda bile karışmaya izin verir.

Antifriz Nasıl Çalışır?

Antifriz (soğutma sıvısı), kışın motorun donmasını önler ve sıcak yaz aylarında motorun serin kalmasına yardımcı olur (aşırı ısınmayı önler).

Bunlara ek olarak, en iyi bilinenlerin dışında tartışılmaya değer ek avantajlar da vardır.

• Antikorozif: Bir sıvıya antifriz eklendiğinde temas ettiği metaller zamanla zarar görmez veya korozyona uğramaz.
• Kalıntılardan korur: Soğutma sisteminin etkinliğini azaltabilecek kireçtaşı kalıntıları gibi zararlı maddelerin birikmesini engeller.
• Köpük önleyici: Köpüğün oluşmasını önleyen benzersiz bileşenlere sahiptir. Köpük oluşumu, soğutma sisteminin etkinliğini azaltır.

Soğutma sıvısı için birden fazla renk mevcuttur ve bu, her bir rengin ne anlama geldiğinden emin olmayan kişiler için oldukça kafa karıştırıcı olabilir. Birçok soğutma sıvısı türünü bilmek, neden kırmızı, yeşil, mavi, sarı, pembe veya mor gibi çeşitli tonlarda olduklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Alüminyum için güvenli olan hemen hemen her soğutma sıvısı bir arabada kullanılabileceğinden, ihtiyacınız olan koruma düzeyine göre (korozyonu önler ve metalleri ve alüminyum bileşenleri korur) antifriz tipi soğutma sıvısını düşünmelisiniz.

Üç çeşit antifriz vardır:

İnorganik Antifriz:

1920-1990 yılları arasında ABD’de yapılan otomobillerde yoğun olarak kullanılmıştır.

Motor ve radyatör dahil olmak üzere metal bileşenleri korumak için bu soğutma sıvısı silikatlar ve fosfat korozyon inhibitörleri içerir.

Bu parlak yeşil (fosforlu yeşil) malzemenin soğutma sisteminin her 45.000 kilometrede veya iki yılda bir temizlenmesi tavsiye edilir. 1990’ların ortalarından önce yapılmış eski araçlarda kullanılan bu soğutma sıvısı.

Organik Antifriz:

Dünyanın neredeyse her yerinde, yeni arabalarda turuncu, parlak kırmızı, koyu kırmızı, mavi ve koyu yeşil gibi çeşitli renklere sahip organik asitli soğutucular bulunur.

Fosfatlar veya silikatlar yerine, bu soğutma sıvısında kullanım ömrünü uzatan korozyon inhibitörleri bulunur. Korozyon ve pas, özel katkı maddeleri ile önlense de, metal parçalar zamanla aşınmaya devam edebilir. Her 200.000 kilometrede veya 10 yılda bir soğutma sistemi temizlenmeli ve sıvı eklenmelidir. Modern model arabaların çoğu bunu kullanır. Eski araba modellerinde organik asitli soğutma sıvıları kullanmak mümkün olsa da, bunların güvenli ve doğru bir şekilde kullanıldığından emin olmak için kullanıcı el kitabına başvurmak en iyisidir.

Hibrit Antifriz:

Yeni arabalarda, inorganik ve organik soğutucuların birleştirilmesiyle üretilen hibrit antifriz kullanılması amaçlanıyor. Bu tip soğutma sıvısındaki ilave silikatlar, metale ekstra koruma sağlar ve korozyonu durdurur. Ayrıca korozyonu durduran kimyasallara sahiptir. HOAT Hibrit soğutucular, ayırt edilmeleri biraz daha basit olması için sarı ve turuncu renklerde mevcuttur.

Her 240.000 kilometrede veya beş yılda bir, soğutma sistemi temizlenmeli ve yeni soğutma sıvısı ile doldurulmalıdır.

Genel bir kural olarak, otomobiliniz montaj hattından bu renkle çıktıysa soğutma sıvısını değiştirmemelisiniz. Organik soğutma sıvıları, özellikle bu amaç için üretilmiş sistemlerde takdire şayan bir performans sergiliyor, ancak kurşun lehimle yapılan eski radyatörlerde gereken performansı sağlamıyor. Radyatörün aşınmasını önlemek için çok yavaş çalışır ve radyatöre içten dışa saldırıp zarar verme eğilimi vardır. Ancak, bu durumun düzelmesi ve radyatörünüzün bozulması biraz zaman alabilir.

Kırmızı Antifriz ve Yeşil Antifriz

“Kırmızı” veya Dexcool antifriz ile standart “Yeşil” antifriz arasındaki farklar uzun süredir hararetli tartışmaların konusu olmuştur. Her iki antifrizle ilgili mevcut söylentileri ve yanlış anlamaları çürütmek çok önemlidir. Ancak farklı otomobil üreticileri tarafından üretilen antifrizlerin benzersiz katkı ve inhibitör karışımları olduğundan, bu oldukça zorlu bir durumdur. Markaya özgü formülasyonları tartışmayacağız; bunun yerine, tüm antifrizlerin sahip olması gereken ortak özelliklere değineceğiz.

Dexcool

Tüm kırmızı antifrizlerin Dexcool olduğu fikri doğru değil. Tipik olarak kırmızı renkte olan antifrizler mevcuttur. Dexcool’un glikol bazlı olmadığı fikri de başka bir yanılgıdır. Bu doğru değil; Dexcool dahil tüm antifrizler glikol bazlıdır. Antifriz bazları olarak hem etilen glikol (EG) hem de propilen glikol (PG) kullanılır. Ek katkı maddeleri ve inhibitörler daha sonra buradan uygulanır. Her glikolün kendi promotörleri olmasına rağmen, optimum seçenek kullanıma bağlıdır.

Toksisite

Hem akut hem de uzun vadeli toksisite açısından propilen glikol, etilen glikolden farklıdır. En az bir kez kasıtsız antifriz tüketiminden endişe duyuyoruz. Bu nedenle, akut toksisite bizim ana endişemizdir. Propilen glikol, özellikle insanlarda etilen glikolden önemli ölçüde daha düşük akut toksisiteye sahiptir. Propilen glikol, tıpkı alkol gibi düşük konsantrasyonlarda toksik değildir. Propilen glikolden yapılmış antifriz, yutmanın olası olduğu uygulamalar için akıllıca bir seçimdir. Antifriz yapmak için en çok kullanılan temel etilen glikoldür.

Metal

Unutulmaması gereken bir diğer nokta da tüm antifrizlerin kullanımları sırasında ağır metallerle kirlendiğidir. Bozulduğu zaman kullanılan her türlü antifriz, özellikle kurşun, tehlikeli olarak değerlendirilmelidir. Kronik toksinler arasında ağır metaller ve etilen glikol bulunur. Kullanılan antifrizde bulunan konsantrasyonlarda ağır metaller akut toksinler değildir. Bu nedenle, kullanımdan sonra bile propilen glikol bazlı antifrizler, yanlışlıkla tüketilirse insanlar ve hayvanlar için önemli ölçüde daha güvenlidir.

Fosfat

Fosfat, ABD ve Japon antifriz bileşimlerinde yaygın olarak bir korozyon inhibitörü olarak kullanılır. Avrupa’daki otomobil üreticileri, fosfat içeren antifriz kullanılmamasını tavsiye ediyor. Fosfat inhibitörlerinin yararları ve sakıncaları aşağıda tartışılmaktadır.

Fosfat inhibitörü, ABD otomobil endüstrisi araçlarının soğutma sisteminin hasar görmesini önlemeye yardımcı olan bir dizi önemli görevi yerine getirmesi için çok sayıda formülde kullanılmaktadır. Fosfatın avantajları arasında:

Yüksek hızlarda seyahat ederken alüminyum motor bileşenlerinde korozyon oluşmasını önler.

Demir içeren metalleri korozyona karşı korur.

Soğutucu karışımını alkali tutmak için tampon görevi görür.

Avrupa’daki üreticiler, fosfat dışındaki inhibitörlerin de benzer avantajlar sağlayabileceğini iddia ediyor. Fosfatların sert su ile birleştiğinde katıların bozulmasına neden olma eğilimi ana endişe nedenidir. Katılar, soğutma sistemlerinin duvarlarında kalıntı bırakabilir. Japon ve ABD formüllerinin çoğu, kayda değer katılarla sonuçlanmayan bir fosfat içeriğine sahiptir. Ek olarak, çağdaş araba antifriz formülleri ile kireç oluşumu en aza indirilir. Su pompası contaları ve soğutma sistemlerinin küçük tortu seviyeleri ile ilgili bir sorunu yoktur.

Antifriz Ömrü Ne Kadardır?

Tipine bağlı olarak, antifrizlerin farklı kullanım ömürleri vardır.

İnorganik Antifriz: Yeşil bir görünüme sahiptir. Kullanılabilir ömürleri 2 yıl veya 45.000 km’dir.

Organik Antifriz: Turuncu, parlak kırmızı, kırmızı, pembe, mavi ve koyu yeşil renklerde bulunabilir. 200.000 km veya on yıl kullanım ömürleri vardır.

Hibrit Antifriz: 240.000 km veya beş yıllık kullanım ömürleri vardır.

Antifriz Ne Zaman Değiştirilmelidir?

Araç üreticilerinin tavsiye ettiği aralıklarla değiştirilmelidir. Aracınızda kullanılan antifriz cinsine göre bu süreler değişecektir. Kış ayları başlamadan önce mutlaka antifriz seviyesi ölçülmeli ve doğrulanmalıdır. Arabanızda hala antifriz olsa bile, artık sizi korumada eskisi kadar etkili olmayabilir. Aracınızdaki antifriz, türüne ve özelliklerine bağlı olarak iki ila on yıl arasında bir değişim süresine sahiptir. Tüm bunlara ek olarak termostat veya sirkülasyondaki soğutucunun değiştirilmesi tavsiye edilir. Bazı otomobil üreticileri antifrizin her 45.000 kilometrede bir değiştirilmesini tavsiye ederken, bazı yeni nesil üreticiler bu tavsiyeyi 200.000 kilometreye çıkarıyor. Neyin uygun olduğunu görmek için aracınızın kullanım kılavuzuna bakmanızı öneriyoruz.

Diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

• Akü Nedir?
• Araç Muayenesi
• Salıncak Nedir?

Antifriz Nedir? yazısı ilk önce CNR Motors üzerinde ortaya çıktı.