Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

One Way Ticket


Ayşen’e Özel Bir Öykü

Geceleri gökyüzündeki o kocaman yuvarlağı gördüğümde aya yaptığım sayısız seyahati hatırlarım. Hemen gidip dönecek kadar yakındır ay. Macera dolu yolculuklar çocuk belleğimde durur hala.

Yedi yaşlarındaydım. Hafta içi her gün okula Birlikte gittiğim, sınıf arkadaşım, karşı dairemizin üst katında oturan Ayşen’in evine gidecektim. Heyecandan ölüyordum. Hafta sonuydu. Zili çaldım, annesi açtı kapıyı, “Ayşen içerde, giyiniyor” dedi. Salona açılan kapıdan ilk adımımı attım.

Ayşen içerdeki odada giyiniyordu.

Komik ve sempatik babaları evde yoktu. Salonun ortasındaki kanepede sırtüstü uzanan ablasını gördüm. Uzun düz saçlarını kanepeden sarkıtmış, teypten gelen yabancı bir şarkıya ayaklarıyla tempo tutuyordu. Yanına sokularak “Anlıyor musun?” diye sordum, başını çevirmeden, “evet” dedi.  “Ne diyorlar?” diye merakla sorduğum soruyu ise cevapsız bıraktı.

Annesi beni alıp kanepenin arkasındaki duvara bitişik divana oturttu. Ayşen’i beklerken müziği dinledim. Bizim evde yabancı müzik çalmazdı. Bu güzel melodinin sözlerini ölesiye merak ediyordum.

Epeyce bekledikten sonra Ayşen geldi. Uzun, sarı, kabarık saçlarını tutturduğu kelebek şeklindeki tokaları; renkli çiçeklerle donatılmış fırfırlı kısa etekli beyaz elbisesi; beyaz çorapları ve pembe ayakkabılarıyla çok güzeldi. Bunun bir buluşma olduğunu fark edemeyen saflığımla ben, üstümdeki tişört ve pantolonla oldukça sıradanken, o bir baloya gidebilecek kadar süslüydü. İkimiz de bu tezata aldırmadan oyuna daldık.

Merakımı yenemediğim ve aklımdan hiç çıkmayan o şarkının sözleriyle buluşmak için İngilizce öğrenmeye başladığım oniki yaşıma kadar beklemem gerekti. Ayşen’le ayrı şehirlere taşınmamızın üzerinden birkaç yıl geçmişti.

“One way ticket to the moon, choo choo train”. Şarkıyı duyar duymaz, kafamda uçuşan sözler, Bir Daha gitmemecesine belleğime yerleşti. Merak ettiğim kadar varmış diye düşündüm; aya seyahat, hem de trenle, ne müthiş bir hayalgücü!

Bundan sonra başladı aya seyahatlerim. Ayşen’le Birlikte Aya gittik, uçan bir trenle ve Geri dönmemek üzere. Geri dönmeme kısmı şarkıda öyle olduğu içindi. Aslında ben ara sıra da olsa geri dönmek iyi olur diye düşünüyordum. Ama bundan da önemlisi Ayşen’in ailesini merak edecek olmasıydı. Ay üzerinde bizden başka kimse olmadığından canımız sıkılıyordu. Ben de “sadece gidiş” şeklindeki bileti uçan bir lokomotif satın alarak değiştirdim. Artık istediğimiz zaman aydaki evimize gidiyor, ailelerimizi ve dünyayı özlediğimizde geri dönebiliyorduk. Tren çok hızlı olduğu için gidiş dönüş süresi kısaydı.

Bir keresinde anne ve babalarımızı da aya götürdük. Ama daha sonra bundan pişman oldum. Oranın –sadece bize ait olan mutluluk yuvamızın- masumiyetini bozduğumu düşünerek bir daha bunu tekrarlamadım. Bu düşünce beni rahatsız etmeye devam ettiğinden zamanı geriye alarak o ziyaretin hafızalardan silinmesini sağlamaya çalıştım.

Ay, sadece bize aitti.

Binlerce hayalin sonu hiç değişmezdi. Uçan lokomotifle geri döndüğümüz aydaki evimizde çok mutluyduk. Çocuklarımızla evimizin çiçekli bahçesinde koşar, şarkılar söylerdik.

Bu hayalleri yaşarken bir taraftan da Ayşen’in ablasına kızardım. İlk duyduğum anda şarkının sözlerini öğrenebilseydim, hayallerime daha önce başlayabilecek, belki de bu hayalleri Ayşen’le birlikte yaşayacaktık.

İşin aslı, o soruyu sorduğumda şarkının sözlerini bilmediğini tahmin ettiğim Nurşen Abla’ya vermediği cevap için teşekkür borçluyum. Şarkının yanlış anladığım sözlerine tutunarak yıllarca sevgilimle ayda yaşadım. Belki de, başka bir mazeret bulup yine Ayşen’le bir yerlere gidecektim, ama bu ay olmayacaktı.
Şarkıdaki “moon” kelimesinin “blues” olduğunu öğrendiğimde neredeyse hiç üzülmedim. O şarkı bir hüzün değildi çünkü, umuttu benim için. Uydurduğum sözlerle yarattığım hayal dünyasında, Ayşen’le birlikte aya yaptığım sayısız seyahat sayesinde ondan hiç ayrılmadım. Öyle ki, 16 yıl sonra “Ayşen aradı” dediklerinde, hiç düşünmeden arayanın o olduğunu anlamıştım.

Ben onunla ayda vakit geçirirken, o kimbilir nerelerde benimle birlikteydi?


This post first appeared on FACICIK, please read the originial post: here

Share the post

One Way Ticket

×

Subscribe to Facicik

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×