Mevlana bir gün talebelerine, Şems'in ululuğu ve şanı hakkında aşırı metihlerde bulundu. O'nun büyüklüğünden, derecelerinden, türlü kerametlerinden, Allah'a olan yakınlığından ve hallerinden bahsettikten sonra yine gazel okumaya başladı:
Related Articles
"Ayağı ruhlar üstünde olan Şems-i Tebrizi'nin bastığı yere, ayağını değil başını koy... Bizim güneşimiz yıldızlarımız, dolunayımız O'dur. Bostanımız, gül bahçemiz, sarayımız, baş köşemiz O'dur. Kıblemiz, orucumuz, sabrımız odur. Bayramımız O, namazımız O, kadir gecemiz O, her şeyimiz O'dur..
Gönlümün içi de, dışı da O'dur. Bedenim de, can da, damar da, kan da bütün O'dur. Artık böyle bir yere, imansızlık ve iman nasıl sığar? Bu halde, nasıl olur da benim varlığım kalır. Ben artık yokum, bütün varlığım O olmuştur."
Faruk Dilaver / Şems