Bu makalemizde Elflerin tarihsel süreçlerinden ve özelliklerinden bahsedeceğiz. Ayrıca Orta Dünya’ya damga vuran bazı önemli Elf karakterleri detaylarıyla tanıyacağız.

İngiliz asıllı yazar, şair, filolog ve akademisyen olan Tolkien, yarattığı evren ile fantezi edebiyatının en büyüğü kabul edilir. Hayatının sonuna kadar Orta Dünya evreni üzerinde çalışması onu daha da eşsiz kılmıştır.

Kendine özgü yaratılış hikayesi, mitolojisi, savaşları ve karakterleri ile herkesi içine çekmeyi başarmıştır. J. R. R. Tolkien tarafından yaratılan büyülü evren Orta Dünya’nın olağanüstü ve en çekici karakterleri şüphesiz elflerdir, özenle tasarlanmış ve ince ince işlenmiştir.

İşte elfler hakkında temel bilgiler:

Elflerin Yaratılışı

Orta Dünya evreninin yaratıcısı Eru (İluvatar) sönmeyen ateşten kutsal Ainur’u yarattı. Zamansız salonlarında yaşayan Ainur’a ulu müziğin temasını verdi. İlk isyanı başlatan Melkor’a rağmen Ainur ulu müziği bitirdiğinde Arda (Dünya) cisim kazanıp yaratılmıştı.

Eru, Arda’da İlk Doğanlar olan Elfleri ve sonra insanları yaratacağını bildirince Ainur Arda’yı onlar için hazırladı. Melkor yaratılan güzel şeyleri bozsa da Arda hazır hale gelmişti.

Sonunda elfler Orta Dünya’nın uzak doğusunda Cuivienende denilen Uyanış Suyu’nda gözlerini açtılar. Henüz güneş ve ay yaratılmadığı için ilk gördükleri yıldız ışıklarını çok sevdiler.

Elflerin Kısaca Tarihi

Efsaneye göre Eru’nun (elfler ona İluvatar dedi) ilk uyanan çocukları İmin ve İminye, Tata ve Tatie, Enel ve Enelye isimli üç çiftti. İmin, Tata ve Enel eşleriyle birlikte ormanı keşfe çıktıklarında önce altı sonra dokuz ve on iki elf çifti ile karşılaştılar.

Aralarından reisler seçip müzik ve şiir icat ettiler ve konuşarak iletişim kurmayı öğrendiler. Kendilerine Quendi (Sesli konuşanlar) dediler. Her aile reisi kendi halkını kurdu.

Elflerin uyanışını öğrenen Melkor, onlara çeşitli kötülükler yapmaya başladı. İluvatar tarafından Arda’ya gönderilen Ainur,  Melkor’un kötülüklerinden çocukları korumak için bir plan hazırladı.

O zamanlar Arda’nın batısında bulunan Aman topraklarındaki Valinor’a ağaçların ışığında birlikte yaşamaları için elfleri davet ettiler.

Elflerden bir grup reis Aman’a gitti ve ağaçların ışığından büyülenip halklarını da orada yaşamaya ikna etti. Böylece elflerin batı topraklarına göçü başladı ve çağları başladı.

Yolculuk çok uzun ve zahmetliydi bu nedenle çoğu elf topluluğu yolculuğunu tamamlayamayıp Orta Dünya’da kaldı.

Elflerin tarihçesini anlayabilmek için Orta Dünya’nın çağlarına biraz değinelim

Ainur’un Müziği

Bu çağda Eru-İluvatar tarafından Ulu Müzik Ainur’a verilmiştir ve Arda’nın yaratılışı tamamlanmıştır. Ainur içinden on beş kişi Arda’ya iner ve Valar adını alır. Valar İluvatar’ın çocukları için Arda’yı hazırlar.

Lambalar’ın Çağları

Bu çağa Arda Baharı da denilir. Dünyanın dağları, denizleri, nehirleri bitki örtüsü hazırlanır. Valar Arda’ya geldiğinde kuzeye ve güneye çok büyük iki kule inşa edip Arda’yı aydınlatmak için onlara İlluin ve Ormal adı verilen lambaları yerleştirir.

Valar’ın yaptıklarından nefret eden Melkor, altın ve gümüş renkli ışık saçan bu lambaları yok eder. Lambaların yıkılışı sırasında Arda çok büyük zarar görür.

Ağaçların Çağları

Lambalar yok edildikten sonra Valar Orta Dünya’yı terk eder ve Ölümsüz Topraklar (Aman) ismini verdikleri batıya çekilirler. Burada tıpkı lambalar gibi iki büyük ağaç oluştururlar. Laurelin ve Telperion ismini verdikleri ağaçların ışığında yaşarken Orta Dünya yıldızlarla alacakaranlıkta kalmıştır.

Elfler bu sırada yıldızların çağında uyanmışlardır. Onların uyandığını fark eden Melkor kötülükten geri durmayıp bir çok elfi kaçırmış ve onlara işkence etmiştir.

Durumu öğrenen Valar, elfleri Melkor’un insafına bırakmayıp Aman’da ağaçların ışığında yaşamak üzere onları Valinor’a davet eder. Bir çok elf daveti kabul edip Aman topraklarına göç etmeye başlamıştır.

Bu sırada Melkor esir alınır.

Güneşin Çağları

Melkor ve devasa örümcek Ungoliant Valinor’da ağaçları yok edince Arda karanlıkta kalır. Valar ağaçlardan kalan son çiçek İsil ve son meyve olan Anor ile büyük bir ışık kaynağı yaratırlar.

Bunları belirli bir istikamet ile Arda göğüne yerleştirirler. Güneşin çağları da başlamış olur ve bu sırada İluvatar’ın ikinci çocukları insanlarda gözlerini açarlar.

Elflerle ilgili bir çok önemli olaylar da güneşin çağlarında yaşanmıştır.

Güneşin 1. Çağı

Orta Dünya’da Angband isimli kalesine kaçan Melkor ve Feanor’un mücadelesi ile geçer. Feanor Melkor’u lanetlemiştir ve ona Morgoth ismini vermiştir. Bundan sonra Melkor bu isimle anılacaktır.

İnsanlar da gözlerini bu çağda açmıştır ve kimisi elflerle birlikte olmuştur, kimisi de Morgoth’un safına geçmiştir.

1. çağda elfler ve Morgoth ile bir çok savaş yaşanmıştır bu savaşların en önemlileri altı savaş olan Beleriand (mücevher) savaşlarıdır. Beleriand savaşlarından en önemlisi olan Sayısız Gözyaşı savaşında elfler ve insanlar büyük bir kıyıma uğrar.

Orta Dünya’ya müdahale etmeme kararı alan Valar, sonunda savaşa dahil olur ve Morgoth tekrar yakalanıp zincirlenerek Arda dışına atılır. Bu sırada Arda coğrafyası fazlasıyla değişir. Beleriand yok olur ve 1. çağ sona erer.

Güneşin 2. Çağı

2. çağ Morgoth devre dışı bıraakıldığı için huzurlu başlar ancak elflerin çoğu ya savaşlarda katledilmiştir ya da Valinor’a göç etmektedir bu nedenle sayıları azalmıştır. Bu çağ genellikle insanların hakimiyetindedir.

Morgoth’a karşı savaşta elflerin yanında kalan insanlar için Valar tarafından Numenor isimli ada yükseltilmiştir ve insanlar Numenor’da yaşamaya başlamıştır.

Morgoth’un sağ kolu olan Sauron bu çağda tekrar ortaya çıkıp kendisini Valar’ın elçisi olarak tanıtır ve demirci elflerle birlikte güç yüzüklerini yapmaya başlarlar. Amacı bütün yüzüklere hükmeden tek yüzüğü yapmaktır.

Güneşin 2. çağı Sauron’un etkisinde kalıp Valar’a isyan eden Numenor’un çöküşü ve inançlı kalanların Orta Dünya’ya gidip elflerle birlikte Sauron ile savaşması ile sona erer. Sauron’un tek yüzüğü elinden alınır ve Mordor’a sürülür.

Güneşin 3. Çağı

3. Çağ Sauron’un tekrar güçlenmesi ile başlar. Elfler sayıca azalmışlardır ve Valinor’dan İstari adı verilen büyücüler gelmiştir. 2. çağın sonunda kaybolan tek yüzük bulunur ve yüzük savaşları başlar. Döneme damgasını vuran bazı elfler Sauron’a karşı Ak Divan denilen bir meclis kurar.

Orta Dünya’ya Aman’dan yardım gelmez ve elfler, insanlar, cüceler tek başlarına Sauron ile mücadele ederler.

Sonunda tek yüzük yok edilir ve 3. çağ sona erer.

Güneşin 4. Çağı

4. çağda artık Orta Dünya tamamen insanların hakimiyetindedir. Elflerin tamamı veya çok büyük bir kısmı Orta Dünya’yı terk edip ölümsüz topraklara gitmiştir.

Elflerin Genel Özellikleri

Elf ırkının bazı özellikleri onları diğer ırklardan tamamen ayırmıştır. Bu özelliklere kısaca değinelim.

Uzun Ömür

Elfler İluvatar’ın ilk yarattığı ırktır ve İluvatar tarafından onlara uzun ömür bahşedilmiştir. Öldürülmedikçe ve çok ciddi şekilde hastalanmadıkça ömürleri sonsuz olarak düşünülmektedir. Öldüklerinde Vala Mandos’un salonlarına giderler.

Burada bedensiz ruh olarak yaşamaya devam ederler. Bazı elfler İluvatar tarafından tekrar Orta Dünya’ya gönderilmiştir.

Yüksek Yetenekler

Elfler çok uzun süre yaşadıkları için bir çok konuda üstün yeteneklere sahiptirler. Doğaya derinden bağlıdırlar, şiir ve müzikte ustalaşmıştırlar. El sanatlarına düşkündürler ve bir çok eşsiz mücevher ve sanat eserleri meydana getirmişlerdir.

Ayrıca okçuluk, kılıç dövüşleri ve büyü gibi bazı yeteneklere sahiptirler.

Güzellik ve zarafet

İluvatar tarafından elf ırkına üstün güzellik ve zarafet verilmiştir. Yaşlanmadıkları için fiziki güzelliklerini korumuşlardır. Saçları, gözleri, bedenleri ve yüzleri çok güzeldir. Gözlerinde yıldız ışıkları parlamaktadır.

Sanata bağlılıkları ve doğaya duydukları saygı ile son derece zariftirler. İlim irfan konusunda da diğer ırklardan üstündürler.

Elf Halkları

Orta Dünya da gözünü açan ilk ırk olan elflerin başlangıçta sayıları azdı. Daha sonra çoğaldılar ve elf halkları ortaya çıktı. Valar tarafından Aman’a daveti kabul edip yolculuğa çıkan tüm elflere Eldar denildi. Yolculuğa çıkmayanlara ise Avari denildi. Fakat Avari hakkında çok bilgi verilmemiştir.

Dolayısıyla elf haklarının çoğu Eldar’dan oluşmuştur. Kısaca bu halkları tanıyalım.

Vanyar Elfleri

İlk doğan elf olan İmin’in halkıdır. Valar’ın daveti ile liderleri İngwe öncülüğünde Valinor’a göç etmişlerdir ve oradan hiç ayrılmadan Valar ile birlikte Valinor’da yaşamışlardır.

Hiç bir olaya karışmamışlardır ve bu yüzden Yüce Elf Irkı diye tanımlanmışlardır. Diğerlerine göre üstün bir statüye sahiplerdir.

Noldor Elfleri

Finwe önderliğinde yolculuğa çıkmışlardır. Valinor’a ulaşmış ve orada vala Aule’den etkilenip el sanatları konusunda gelişmişlerdir. Orta Dünya’da en önemli elf halkı şüphesiz Noldor halkıdır.

Elfin elfi katlettiği Akraba Kıyımı savaşını başlatmışlar ve büyük bir kısmı Aman’dan tekrar Orta Dünya’ya dönmüşlerdir. Bütün çağlar boyunca Orta Dünya’nın kaderine yön vermişlerdir.

Teleri Elfleri

Enel’in halkı olan bu elf topluluğu en kalabalık halktır. Kalabalık oldukları için iki ayrı lider yani Elwe ve Olwe öncülüğünde yolculuğa başlamışlardır. Yolculuğun başında Elwe kaybolmuştur ve onu izleyenler Orta Dünya’da kalıp liderlerini aramaktan vazgeçmemişlerdir.

Denizlere çok derinden bağlanmışlardır ve bu nedenle su elfleri olarak da bilinirler. Bir kısmı Valinor’da bir kısmı Orta Dünya’da yaşamıştır fakat deniz kenarlarında kalmayı tercih etmişlerdir.

Denizcilik ve gemi yapımında ustalaşmışlardır. Teleri halkı çok kalabalık olduğundan belirli kollara ayrılmıştır. Olwe önderliğinde yolculuğa çıkan Teleri, Aman’a ulaşmıştır.

Diğerleri gruplara ayrılmıştır.

Sindar Elfleri

Orta Dünya’da kaybolan Elwe ortaya çıktıktan sonra kurduğu halka Sindar yani Gri Elfler denilmiştir.

Falathrim

Batı kıyısında kalıp yolculuğa devam etmeyen Teleri, Cirdan önderliğinde Falas denilen bölgeye yerleşmiştir. Gemi yapımı ile ilgilenmişlerdir.

Nandor Elfleri

Yolculuk sırasında kıyılara hiç ulaşmamış bazı elf toplulukları vardı, onlar bu yolculuktan uzun süre önce kopmuşlardı. Lenwe önderliğinde kalmışlardı ve çok sonra iki gruba ayrılıp bir grup Elwe’nin halkına katılmıştır.

Nandor’un diğer grubu da sonradan ismi Kuyut Orman denilecek olan bölgeye yerleşmiştir ve orman elfleri yani Silvan Elfleri ismini almışlardır.

Sonuç olarak Aman’a yolculuğa çıkan tüm elflere Eldar denilmiştir ve Eldar içinden yolculuğu tamamlayanlara Amanyar, tamamlayamayanlara ise Umanyar olarak bilinmiştir.

Amanyar’a Yüksek Elfler, ışığın elfleri, Calaquendi olarak ismi, hiç yolculuğa çıkmayan Avari ve Umanyar’a da Karanlık Elfler yani Moriquendi ismi verilmiştir.

Buradaki ışık ve karanlık tabirleri elflerin doğası veya rengi ile ilişkili değildir. Aman’da ulu ağaçların ışığını görüp görmemekle ilgilidir.

Orta Dünya’nın Önemli Elf Karakterleri

Orta Dünya evreninin mitolojisine, coğrafi yapısına, sosyolojik yapısına ve çok önemli olaylarına dahil olan bazı önemli elf karakterleri tanıyalım.

Feanor

Noldor kralı Finwe’nin ilk eşinden olan oğludur. Orta Dünya’nın en bilge ve el sanatları konusunda en yetenekli elfidir. Aşırı hırslı, tutkulu ve kalbi alev alev yanan bir karakterdir. Ağaçların ışığına hayran olduğu için ışığı saklamak üzere çok kıymetli üç mücevher yaptı. Silmaril adı verilen bu mücevherler onun en büyük zaafı oldu.

Sonunda Silmariller Melkor tarafından çalındı ve Orta Dünya’ya götürüldü. Melkor’un peşinden giden Feanor ve oğullarının saplantısı bir çok ırkın kaderini değiştirdi.

Fingolfin

Noldor kralı Finwe’nin diğer eşinden olan oğlu ve Feanor’un üvey kardeşidir. Feanor tarafından hiç sevilmemiş ve kardeş olarak bile görülmemiştir. Feanor ölünce Noldor’un kralı olmuştur.

Feanor’un aksine sağduyulu, adaletli ve cesur bir elf olmuştur ancak Melkor Silmarilleri çaldığında Feanor’un yanında durmuştur. Melkor’un peşinden Orta Dünya’ya giden Noldor’un ikinci lideri olmuştur.

Melkor (Morgoth) ile teke tek dövüşecek kadar korkusuzdur. Ona ciddi yaralar bırakıp kahramanca savaşırken ölmüştür Noldor’un yüksek kralı.

Elu Thingol (Elwe)

Teleri halkının göçü sırasında ormanda kaybolmuştur. O sırada bir Maia olan Melian ile karşılaşmıştır ve üzerlerine büyü çöküp tüm gözlerden saklanmışlardır. Büyü kalktığında aşık olmuş ve evlenip Orta Dünya’da Doriath isimli bölgede kalmışlardır.

Elwe burada bir krallık kurmuş ve Elu Thingol ismini almıştır. Melian kuşağı denilen bir büyü koruması ile Doriath’ı kuşatmış ve tüm tehlikelerden korumuşlardır.

Thingol ve Melian’ın Luthien isimli bir kızları olmuştur ve daha sonra Luthien ve insan Beren sayesinde silmarillerden birisi Morgoth’tan alınıp Thingol’e verilmiştir. Silmaril’e olan bağlılığı onun ve Doriath’ın kaderini etkilemiştir.

Luthien

Doriath kralı Thingol ve maia Melian’ın tek kızlarıdır. Yarı elf yarı maia olduğu için önemli bir özelliğe sahiptir. Güzelliği, bilgeliği ve cesareti ile Orta Dünya’da en sevilen karakterlerden biridir.

İnsan ırkının Beor hanedanından Beren ile olan aşkı dillere destandır. Babası Thingol Beren’i onaylamaz ve ona bir görev verir. Silmarillerden birini ister ve ancak o zaman birlikte olmalarına izin vereceğini söyler.

Beren bu zorlu göreve çıkar ve başına gelen türlü tehlikelerde Luthien her zaman ona destek olmak için bir şekilde yanına gelir.

Sonunda ikisi birlikte Morgoth’tan bir adet silmaril almayı başarırlar ve Thingol’e silmaril teslim edilir. Beren ve Luthien’in mücadelesi ve cesareti Orta Dünya’da bir çok karaktere ilham kaynağı olmuştur.

Turgon

Noldor’un yüksek kralı Fingolfin’in oğlu olan Turgon, saklı krallık olarak bilinen Gondolin’in kurucusu ve kralıdır. Kuzeni Finrod ile birlikte Sirion‘da gezerken vala Ulmo tarafından Morgoth’tan korunabilecekleri gizli yerler aramaları için rüya gönderildi.

Bunun üzerine Turgon, Gondolin şehrini inşa ettirdi. Daha sonra  saklı şehir insan Tuor tarafından bulundu. Tuor Turgon’un kızı İdril ile evlendi ve onlarında Orta Dünya’nın kaderini değiştiren Earendil isminde bir oğlu oldu.

Cirdan

Teleri elflerinden olan Cirdan, Cuivienende de uyanan ilk elflerdendir. Falas bölgesinin efendisidir ve elf gemilerinin yapımında ustadır. Sayısız Gözyaşı Savaşı‘ndan sonra dağılmayan tek krallık onunki olmuştur.

İstariler Orta Dünya’ya geldikten sonra kendisine teslim edilen güç yüzüklerinden Narya’yı Mithrandir’e (Gandalf) teslim etmiştir.

Noldor’un son yüksek kralı Gil Galad onun himayesinde yetişmiştir. Güneşin üçüncü çağına kadar Gri Limanlar‘ın koruyucusu olmuştur ve Orta Dünya’yı en son terk eden elflerdendir.

Galadriel

Noldor kralı Finwe’nin torunu ve prens Finarfin’in kızıdır. Aman’da ağaçların ışığında doğmuştur. Fiziksel ve zihinsel anlamda çok güçlüdür ve boyu ortalama elf kadınlarından bile daha uzundur.

Galadriel’in saçlarının Valinor ağaçlarının ışığını sakladığı söylenmektedir.

Anne ve babası tarafından Artanis (asil kadın) ve Nerwen (erkek-kadın) olarak isimlendirilmiştir. Teleri prenslerinden Celeborn ile evlendiğinde eşi tarafından Galadhrim, Galadriel (ışığın hanımı) olarak değiştirilmiştir.

Orta Dünya’nın geniş topraklarına olan merakı yüzünden Feanor’un peşinden Fingolfin’in yanında göç etmiştir. Feanor’un yeminiyle ilgilenmemiş ve akraba kıyımına katılmamıştır.

Celeborn ile Eregion‘da kaldığı zaman güç yüzükleri yapılırken kendini Annatar olarak tanıtan Sauron’dan şüphelenmiş ve ona güvenmemiştir.

Daha sonra güç yüzüklerinden Nenya’nın (su yüzüğü) taşıyıcısı olmuştur. Kendi krallıklarını kurmak istedikleri için Celeborn ile birlikte Lothlorien’i kurmuştur. Sauron’a karşı Ak Divan’da Elrond, Saruman, Gandalf ve Cirdan ile mücadele etmiştir.

Celebrimbor

Feanor’un torunu ve Noldor prenslerinden biridir. El sanatlarına dedesi kadar yatkın ve beceriklidir. Birinci çağda babası Curufin ile birlikte Nargothrond’da yaşadı fakat hiç bir zaman onu desteklemedi.

Daha sonra demirci elflerin yaşadığı Eregion’a geldi ve onlarla çalıştı. Kendini Annatar olarak tanıtan Sauron ile güç yüzüklerini yaptı. Sauron’u tanıyıp niyetini anladığında çok geç kalmıştı. Yine de üç elf yüzüğünü ondan saklayabildi.

Yüzükleri teslim etmediği için Sauron tarafından feci bir şekilde katledildi.

Gil-Galad

Noldor’un son yüksek kralı ve kral Fingon oğludur. Gemi yapımcısı Cirdan’ın himayesinde büyümüştür. Gondolin yıkılıp amcası Turgon öldükten sonra onun yerine geçmiştir. Orta Dünya’da güçlü ve güvenli bir şehir olan Lindon’u kurdu.

Sauron’a karşı Son İttifak Savaşı’nda kahramanca mücadele etti. Ancak Elendil ile birlikte o da katledildi. Öldükten sonra kendisiyle özdeşleşen kadim mızrağı Aeglos ve güç yüzüklerinden Vilya Elrond’a bırakılmıştır.

Elrond

Beren ve Luthien’in torunu, Earendil ve Elwing’in oğlu olan Elrond çok önemli bir soydan gelmektedir. İluvatar tarafından vala Manwe’ye hüküm ve Elrond ile kardeşi Elros’a seçme hakkı verilmiştir. Elrond elf hükmünü Elros insan hükmünü seçmiştir.

Galadriel ve Celeborn’un kızı Celebrian ile evlenip Arwen isimli bir kızı ve Elladan ve Elrohir isimli iki oğlu olmuştur.

Hava yüzüğü olarak bilinen Vilya’nın taşıyıcısı olmuştur.

İkinci çağı bitiren Son İttifak Savaşı’nda Gil Galad komutasında Elendil ile birlikte savaşıp İsildur’un Sauron’u alt edişine tanık olmuştur.

Orta Dünya’nın son sıcak yuvası diye tabir edilen İmladris’i (Ayrık Vadi) kurup ölümsüz topraklara gidene kadar orada yaşamıştır.

Üçüncü çağın sonunda yüzük taşıyıcısı Frodo, Bilbo, Gandaf, Galadriel, Celeborn ve Cirdan ile deniz yolculuğuna çıkıp Aman’a gittiği bilinmektedir.

Orta dünya elf ırkından detaylıca bahsettiğimiz makalemiz ilginizi çektiyse “Lembas Ekmeği Tarifi: Elflerin Uzun Yol Peksimeti” adlı içeriğimize de inceleyebilirsiniz.