Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Sinan Akyüz – İncir Kuşları Konusu ve Roman İncelemesi

Türk gazeteci ve yazar Sinan Akyüz’ün kaleme aldığı ”İncir Kuşları” romanının konusu, özeti, yorum ve detaylı incelemesine yer verdik.

Türk Gazeteci ve yazar Sinan Akyüz’ün, 6 Nisan 1992- 14 Aralık 1995 yılları arasında gerçekleşen Bosna Savaşıyla iki genç aşığın değişen hayatını konu alan romanı, 2012 yılında okurlarıyla buluşmuştur.

Yazar Sinan Akyüz, eserleri ile okurları derinden etkilemeyi başarırken farklı sorunlara da kalem uzatmaktan çekinmemiş ve bu eserlerinden en dikkat çeken romanı İncir Kuşları ile karşımıza çıkmaktadır.

İncir Kuşları Roman Konusu

İncir Kuşları kitabının konusu, Yugoslavya’da yaşayan Boşnak Kızı Suada’nın yaşadıklarını anlatan gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Suada, üç çocuklu bir ailenin en küçük kızıdır ve 1992 tarihinde başlayan Bosna savaşının ve Sırp katliamının kurbanlarından sadece bir tanesidir.

Yazar, roman da iki genç aşığın savaşta savrulan hayatlarını ele almakla birlikte Bosna’daki savaşın dramını gözler önüne sermektedir.

Günümüz yazarlarından ve geniş bir okur kitlesine sahip Sinan Akyüz, bu savaşın bilinmeyenlerini Suada’nın gözünden okura sunarken, aynı zaman da savaş ve şiddetin içinde aşk ve inancı harmanlayarak karşımıza çıkarıyor.

Aynı ırktan geliyorlardı. Aynı dili konuşuyorlardı. Bir tek dinleri farklıydı. Biri Müslüman Boşnak genci, diğeri ise Hıristiyan Sırp’tı. İkisi de konservatuardaki aynı Boşnak kızına aşık olmuşlardı. Ve bir gün bu iki genç, güzeller güzeli Suada’ya aşklarını ilan ettiler. Ancak gençlerden biri aşkına karşılık bulmuş, diğeri ise ”Kalbimde iki kişiye yer yok” cevabını almıştı.

Takvim yaprakları 6 Nisan 1992’yi gösterirken bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere… Suada, patlak veren savaşın estirdiği rüzgarda adeta savrulan bir yaprak gibiydi. Savruldu, savruldu, savruldu… Sonra da kader onu bir zamanlar ‘hayır’ dediği genç adamın eline esir düşürdü. Genç adam, o gün ela gözlü çöl ahusuna bakmış ”Kader bizi ne inanılmaz bir şekilde birleştirdi, görüyor musun Suada?” demişti.

İncir Kuşları Roman Özeti

Suada, ailesinden uzakta teyzesi İfeta ile birlikte yaşamakta ve konservatuar bölümünde okumaktadır. Çok iyi piyona çalan Suada, Hocası Profesör Duşanka’nın oğlu Tarık ile karşılaşır ve birbirlerine ilk görüşte aşık olurlar.

Tarık ile Suada’nın aşkının yanı sıra Vukadin adlı Sırp gencide Suada’ya aşık olmuştur. Bir gün Vukadin, aşkını Suada’ya itiraf eder ve karşılık alamaz. Vukadin asker olmak için okuldan ayrılır ve başlayacak olan savaşın birer parçası haline gelir.

Savaş kendini yavaş yavaş hissettirmeye başlar fakat kimse yaklaşan tehlikenin farkında değildir. Suada, ailesini ziyaret etmeye karar verdiği sırada, Sırplar Bosna’da da kıvılcımı başlatmıştır. Tarık da mücadeleye katılmaya karar verir ve Suada ailesinin yanında kalmak zorunda kalır.

Sırp askerleri Suada’nın yaşadığı yere de ayak basar ve evlerinden zorla çıkartılırlar. Geri dönüşü olmayan bir günün sonunda annesi ölmüş ve diğerleri de farklı yerlere savrulmuştur. Suada’yı askerlerin başı olan Vukadin esir alır ve birkaç yıl acı ve işkence ile geçer.

Vukadin’in ölmesiyle daha korkunç ve kötü işkencelerine maruz kalacak olan Suada, babasının olduğu kampa götürülür. Sırp katliamının en acı dolu ve çekilmez çilelerinin burada geçiren Suada, babasını bulması ile bir nebze inancı artar.

Savaşın sonlarına yaklaşırken Sırplar geriye hiç bir umut ve ışık bırakmamışlardır. Fakat, Boşnaklar ve Sırplar arasında esir değişimiyle bir umut yakalayan Suada, o kurtuluşu yakalar ve serbest bırakılır.

Suada, hastane de psikolojik tedavi görmeye başlar. Bosna ise savaştan son kalan gücüyle toparlanmaya başlamıştır. Halk için konser vermeye giden Suada, orada Profesör Duşanka ile karşılaşır ve Tarık’ı bulur. Daha sonra babası ve ablası Edina ile de tekrar kavuşan Suada, bundan sonraki hayatlarına İsveç’ de devam ederler.

İncir Kuşları Yorum ve İncelemesi

Roman, son yılların unutulmayan acı gerçeği olan Sırp katliamını sade ve akıcı bir şekilde anlatmakta ve okuyucunun hafızasın da yer edecek bir izlenim bırakmaktadır. İncir Kuşları kitabının yorumu olarak değinebileceğimiz en önemli nokta savaşın geride bıraktığı yıkım olucaktır.

Yazar Sinan Akyüz, biz okurlara; savaş ve umudun, yıkım ve inancın nasıl iç içe geçtiğini doğru ve yerinde bir üslup ile anlatarak, tarihin sayfalarına kazınan bir gerçeği de diri tutmayı hedeflemiş duruyor.

Baş karakterimiz Suada’nın gözünden baktığımız yer, birçok kadın ve çocuğun yaşadıklarının izdüşümü olduğunu ifade edebiliriz. Roman, tarih ve edebiyatın birleştiği bu kategoride ilgilisine akıcı ve gerçek bir okuma sunmaktadır.

Bu tarz kitap incelemeleri ilginizi çekiyorsa sitemizde yer alan ”Jules Payot İrade Terbiyesi Kitap İncelemesi” adlı yazımızı da göz atabilirsiniz.



This post first appeared on Thinpo, please read the originial post: here

Share the post

Sinan Akyüz – İncir Kuşları Konusu ve Roman İncelemesi

×

Subscribe to Thinpo

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×