Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Sirius Yıldızı Nedir? Astroloji ve Uygarlıklarla ilişkisi

Tags: sirius olarak

Bu yazımızda Sirius Yıldızının ne olduğuna, Sirius Yıldızının uygarlıklar arasında bilinen adlarına, Eski çağlardaki uygarlıklar ile ilişkisine, Sirius Yıldızının Astroloji ile ilişkisi ve Sirius Yıldızı, Dogon Kabilesi, Uzaylı bağlantısı hakkında bütün konulara değineceğiz.  

Gökyüzünün en parlak yıldızı, Sirius, asırlardır insanlık tarihini ve kültürünü etkilemiştir. Kendine has mavimsi-beyaz ışığıyla gece göğünü süslerken, bilim insanlarından antik uygarlıklara, şairlerden denizcilerine kadar pek çok insanı büyülemiştir. Farklı uygarlıklar, Sirius’u mitolojilerine, dinlerine ve hatta günlük yaşamlarına dahil etmişlerdir.

Bu durum, bu göz kamaştırıcı yıldızın, insanların evreni anlama ve onunla ilişkilerini biçimlendirme çabalarında ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermektedir.

Astroloji ve gökbilimin kesiştiği yerde, Sirius’un karmaşık ve büyüleyici hikayesini incelemek, geçmişten bugüne insanlık ve gökyüzü arasındaki bağın anlaşılmasına katkıda bulunabilir.

Sirius Yıldızı Nedir?

Sirius Yıldızı Güneş dışında dünyada görülen nadir, parlak ve en yakın yıldızlardan biridir. Güneşten daha ağır ve dış katmanında değişik kimyasallar vardır.

Sirius Köpek takımyıldızında bulunur ve en parlak yıldız olan Procyon’dan sonra gelir. Sirius, Dünyada bahar ayında, kuzey yarım kürede, Avcı takım yıldızı Orion’un güneyinde ve doğusunda görülür.

Eliptik yörüngede bir beyaz cüce ile çift yıldız sisteminde yer alır. Bu beyaz cüce Sirius B diye adlandırılır. Beyaz cüce denilmesinin sebebi sönmüş, parlamayan yıldız olduğundan dolayıdır.

Sirius B her elli yılda bir etrafında dönerek, Sirius A’yı çekim kuvvetiyle sallandırıyor. Sönmüş ve parlamayan bu beyaz cüceler ışık saçamasalar da yer çekimsel olarak çok kuvvetlidir.   

Sirius Yıldızı

Sirius Yıldızı tarihsel ve kültürel alanda insanoğlunun hayatını şekillendirdi ve gökyüzünde görünmesiyle evrensel olarak ilgi çekici hale geldi. Özellikle Güneşten 23 kat daha fazla parlak olması, medeniyet tarihinde önemli olmasını sağladı.

Sirius’un Uygarlıklar Arasında Bilinen Adları 

  • Göktürklerde “Demir Kazık” ve “Kurt Yıldızı” olarak adlandırılır. 
  • Babilliler ve Sümerliler, Sirius’a “Ok” adını verdiler.  
  • Mısır tarafından “Sothis” ve “Sopdet” olarak adlandırılır.  
  • Persler, Sirius’tan ‘’ok ‘’ anlamına gelen “Tir” olarak bahsettiler.   
  • Fenikeliler, bir köpeği andırarak “HaNabeah” (Barker) adını verdiler. 
  • Asurlular, “Kol-bu Sa-max” (Güneşin Köpeği) diyorlar. 
  • Babil’de “Kakkab-lik-ku” (Köpeğin Yıldızı) idi. 
  • İskoçlar “Reul-an-suchair” demişlerdir. 
  • Zerdüştlük dininde Tanrı Tiştriya adındaki Sirius Yıldızı, tüm yıldızların efendisi ve gözetmenidir. 
  • İslam dininde Şira Yıldızı olarak adlandırılır.     

Sirius Yıldızı ve Uygarlıklarla İlişkisi 

Eski uygarlıklarda gökyüzüne bakan her insanı etkileyip derin izler bırakan Sirius Yıldızı, kimi zaman takvimsel amaçlı kimi zaman tapınma amaçlı daha birçok konuda kullanılmıştır.

Mısır ve Eski Orta Doğu

Sirius, büyük ana yaratıcı olan İsis-Hathordu ve yeni bir yıl yaratarak dünya düzenini sağlardı.

Sirius Yıldızı genelde takvimsel amaç için kullanılmıştır.  En parlak yıldız olması ve güneşten önce şafakta görülmesi takvim için başlangıç olmasını sağlıyordu ve güneşten sonra batışı da etkiliyordu.

Uzun süreli astronomik kayıtların tutulmasıyla, Sirius’un yükselmesi ve Nil sularının taşmasının aynı anda olduğunu anladılar.

Sirius’un yükselmesi ve Nil Nehrinin taşması sonucunda siyah, kaliteli çamur yayılıyordu. Bu da zengin, verimli tarımı sağlıyordu. Mısırlılar, Sirius’un sayesinde yiyeceğin takvimini tutuyorlardı.

Güneş, gezegenler arasında dönerken bazı yıldızları görünür hale getirirken bazılarını parlaklığıyla kaybeder bu yüzden Mısırlılar, Sirius’un 70 gün boyunca kaybolduğunu anladılar.

Bu zamanı ölülerini mumyalarken kullandılar. Ölüyü 70 gün boyunca ilaçlayıp mumyaladılar ve gömmeyi ertelediler çünkü ahiretin kapılarının kapalı olduğunu düşündüler. 

Sirius, Güneş Tanrısı Ra’nın sağ gözü ve tacında ise yılın ilk gününü müjdeler.

Ayrıca Sirius için önemli yazıtlar Nil’in batı kıyısında, Qena eyalet kasabasının karşısında Denderah’daki Hathor Tapınağında görülür.

Ayrıca çoğu tapınaklar Sirius’un ışığını alabilecek şekilde yapılıyordu. Büyük piramitlerden olan Khufu Piramidinin kral ve kraliçe odaları da yıldız ışıklarını alıyordu. 

Antik Yunanistan ve Roma 

Sirius Yıldızı genellikle hava durumu ve köpekle betimlenir. Truva savaşının anlatıldığı Homerus İlyada’sında, Aşil Sirius’a benzetilir.

Dünyayı omzunda tutan heykel Atlas Fermase’de, gökyüzü kabartmaları bulunur. Sirius’u, köpeğin başında, parlak ışık saçan, yıldız olarak gösterir.  

Gerevius’un MS 2. yüzyılda çizdiği haritada Sirius ve Canis Majoris yıldızları da vardır. 

Antik çağda Sirius’un Güneş ile kavuşumu, yılın en sıcak günlerinde ve sadece kuduz köpeklerin dışarıda gezdiği dönemde oluyordu. Romalılar bu döneme Caniculariae veya köpek günleri adını verdi.  

Aveni tarafından gök olayları takvim işaretleri olarak kullanılırken, Sirius Yıldızından hem güneşin doğuşu sırasında hem de meridyenden geçilirken bahsedilir.  

Tıbbın babası Hipokrat, Corpus Hippocraticum‘in de Hebdomadibus adlı eserinde Sirius’ tan bahsetti. Sirius’un hava durumu üzerindeki gücünü ve bunun sonucunda insanlık üzerindeki fiziksel etkisini anlattı.

Romalı tıpçılarda Yunan tıpçılar gibi Sirius’a saygı duyuyorlardı. Romalı tıpçı Galen, yıldızların genel olarak insan ilişkilerini etkilediğini söylüyordu. Hatta ilaç hazırlanıp veya verilirken Siriusun gökyüzündeki konumu dikkate alınıyordu.  

Plinius, (MS 23-79) Romalı bir bilim, siyaset ve edebiyat alimiydi. Siriusun Dünya üzerinde oldukça etkili olduğu görüşünü kabul etti. Ayrıca balın, Siriusun yükseliş vaktinde toplanmasının, balı lezzetlendirdiğini ifade ediyordu. 

Yunanistan’da Sirius yükselirken halk yüksek yerlere çıkıp, dua edip, kurban adarlardı. Eğer Sirius solgun görünürse hastalık getireceğine ama parlak görünürse bolluk bereket getireceğine inanılırdı.

Diodorus siculus’un, Bibliotheca Historya’sında; Yunanistan’da veba varken Sirius yükselirken yapılan dualar adaklar vebayı sonlandırmıştır, diye bahsedilmiştir. Ayrıca o dönemdeki Simyacılar, yararlı otların faydalarını arttırmak için Sirius yükselirken toplanmasını söylemişlerdir. 

Yunan ve Roma gelenekleri, Siriusu ve takımyıldızını köpeklerle birleştirmiştir. Iskandinav mitolojisinde Sigurd’un köpeği, Hindistan’da Deerslayer ve antik Yunanistanda Acteon’un tazısı ve Diana’nın av köpeklerinden biri olarak yer alır.

Eski Mısır da haziran ortasına yakın Sirius’un yükselmesiyle Nil Nehrinin taşması, köpek günleri ile ilişkilendiriliyordu. İskenderiyeli Theon’a göre bu günler, Sirius’un yükselişinden 20 gün öce başlar ve 20 gün sonra sona erer. Bu günlerde köpekler çıldırır, insanları ateş basardı.

Bu yüzden insanlar bulundukları şehirlerden kaçarlardı. Flammarion(1884) artık köpek günleri ile Sirusun yükselişinin aynı zamana denk gelmediğini, Siriusun yükselişi ağustosun sonuna gelirken köpek günleri temmuz ve ağustos arasında olduğunu söylemiştir. 

Afrika ve Arabistan 

Afrika’nın en güneyinde bile Sirius önemlidir. Zulu dilinde Sirius için özel olarak parlak ve çok sayıda ışını parıldayan anlamına gelen Intsanta denmiştir. Güney-Batı Afrika’nın avcı-toplayıcı insanları olan San ve Khoikhoi kabileleri Sirius ilk çıktığında yanan çubuklarla özel törenler yaparlardı.

Ayrıca Kuzeybatı Kenya’da, Turkana Gölü yakınında, bir Cushite halkı tarafından takvimi sekronize etmek için kullanıldığına dair iddialar vardır. 

Arabistanda Sirius, muhtemelen yemen vilayeti yönünde battığı için Al Sh’ra al Abur Al Yanioniyyal, Yemenin parlayan yıldızı olarak anılırdı. Arap astronomlar ise Alt Kulb al Ekber adını verdiler.

El Biruni ise Al Kalb al Jabbar, Devin köpeği adını verdi. İbni sina ve Negev Bedevileri Siriusa Al-Burbarah adını verdiler muhtemelen köpek havlaması sesinden ismi aldılar.

Sirius’u ocak ortasında ve şubat sonunda akşam ufukta görünüşünü 40 günlük kış mevsimi ash-shita’larının başlangıcı için mevsim belirteci olarak kullandılar. Bununla yıllık tarımsal faaliyetlerin düzenlenmesini sağladı.

İslam dininde, kuranda ayrıca Necm (yıldız) adındaki surenin 49. Ayetinde Şira adıyla geçer. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de ancak O’dur! 

Hindistan, Çin ve Uzak Doğu 

Sirius, Doğu uygarlıklarında takvimsel olarak kullanılmamıştır. Genelde köpek tasviriyle anlatılmıştır; Sirius’u Batı Han hanedanlığında Mavi canavar (kurt), Çin’de ise Göksel kurt olarak bilinen Göksel Çakal Tien Lang temsil eder. Ayrıca Çinlilerin 1464 yıldızdan oluşan 283 takımyıldızı vardı. 

Hindular, Sirius’u Yağmur Tanrısı olarak kabul etti. Keldani’ler ona “köpeğin yıldızı” adını verdiler. MÖ 1500’ de yazılan Vedaların Sirius’tan  Tishriya olarak söz edildiği söyleniyor. 

Kuzey ve Güney Amerika 

Kuzey Amerika’da Sirius, takvim ve mevsimsel amaçlar için kullanılmıştır. Kızılderililer zamanında şifa amaçlı sembolik olarak yapılan ilaç çarklarının Siriusun yükselen konumuna işaret ettiğine dair görüşler vardır. Fakat Schaefer (2000) doğru hesaplamalara dayanarak bu görüşlere itiraz etti.  

Holberg (2007), Pawnee’nin Sirius’u; gökyüzünü yukarıda tutan dört sütundan biri olan “Kurt Yıldız” veya “Beyaz Yıldız” olarak adlandırdığından bahsetmiştir.  

Alaska’daki Inuit halkı, Sirius’u “Ay Köpeği” olarak tanıyordu ve Ay ile kavuşumunda kuvvetli rüzgarlar getirdiğine inanıyorlardı. Cherokee’ye göre Samanyolu’nu koruyan köpek (veya kurt) yıldızlarından biridir.  

Güney Amerika’da, Kolombiya’nın Desena halkı, yıldızların toplumun yapısını etkilediğine dair bir sürü inanca sahiptir.  

Polinezya ve Avustralya 

Polinezya, Sirius’a A’a adını vermişlerdir. Fiji’de, Sirius’un sapması -17 olduğu için tepeden geçer ve navigasyon olarak kullanılırdı.

Roman Dies Caniculares’de, sabah gökyüzünde görünüp aşırı sıcağı simgelerken, Yeni Zelanda’nın Maori halkı için kışın dondurucu soğuğu simgeliyordu.  

Avustralya yerlileri, Sirius’u Takımyıldızı olarak biliyor ve ona Kartal diyorlardı.

Yahudilerle İlişkisi 

İbraniler, Ehrlich’in deyimine göre Sirius’un adını Avrek olarak biliyorlardı. İbranice parlayan anlamında barak kelimesi de kullanılıyordu.

1930’lu yıllarda gezegen olmadığını kabul etmişler hatta ikili yıldız sisteminde Sirius B’nin etrafında bir buçuk yıllık süre ile dönen üçüncü bir yıldızdan bahsederek üçlü bir yıldız sistemini söylemişlerdir. 

Sirius Yıldızı ve Astroloji

Astroloji de şansın ve bereketin simgesi olan Sirius yıldızı, 13-15 derecelerinde Yengeç burcunda bulunur.

Zodyak çemberi üzerinde bulunan sabit yıldızlardan biridir. Bu sabit yıldızların, inanışa göre insanlar üzerinde kadersel olarak iyi veya kötü sembolik etkisi vardır.

Sirius zenginlik, yardımseverlik, sadakat, liderlik, onur ve kendini bir göreve adamakla ilgili şans vermektedir. Beklenenden daha fazla kazandırır ve bütüne önderlik eden fikir ve akımlar oluşturur. 

Astroloji de Sirius Yıldızı Sembolü

Ay ve Güneş kavuşumunda astrolojik olarak önemli etkileri vardır. Ay ile her ay kavuşurken Güneş ile senede bir defa kavuşur.

Ezoterik ilme göre Güneş ile kavuşumunda, bir yıllık güneş sisteminin kadersel döngüsünü belirlediğine inanılır. İnsanlar Sirius’un kavuşumlarında ibadet, meditasyon, ritüel, dualar ederek; dualarının kabul olup, farkındalığa ulaşıp, şifalanıp, mucizelerin olacağına inanırlar.

Sirius Yıldızı, Dogon Kabilesi ve Uzaylı Bağlantısı 

Sirius Yıldızı ve Dogon kabilesi ikilisi Uzaylı varlığını kanıtlamak için kullanılır. Dogon kabilesinin teleskop dahi bulunmayan zamanlarda Sirius A ve B’ den bahsettiği söylenir.

Hatta Sirius Yıldızından uzaylı gelip kendilerine Sirius A ve B dışında Jüpiter’in uyduları ve Satürn’ün halkaları hakkında bilgiler aktardığını anlatırlar. Fakat teleskobun dahi olmadığı bu dönemde bir insanın gökyüzünde bu yıldızları görmesi olanaksızdır.

Sirius A görülebilir fakat sirius B görülemez çünkü sönmüş ve parlaklığı kaybolan beyaz cücedir. Eski zamanlarda insanlar gökyüzünü sadece gece suya yansıyan halelerde görmüştür. Bu yüzden bu açıklamalar bilimsel olarak kanıtlanamaz. Dogon kabilesinin belki de suya yansıyan yıldızlar hakkındaki bilgileri saptırılmıştır.

Peki Sirius’tan gelen Uzaylılar bilgi vermiş olabilir mi? Bu da olanaksız çünkü Sirius 250 milyon yıllık bir geçmişe sahiptir. Sirius B ise 150 milyon yaşındayken patlayarak sönmüştür. Bu da çevresine inanılmaz derecede sıcaklık yaydığını ve günümüzde de hala yaşamın olabileceği kadar daha soğumadığını gösterir.

Sirius A ise güneşten 25 kat daha fazla enerji üretirken, nasıl güneş üzerinde canlı arayamıyorsak Sirius A üzerinde de canlı arayamayız. Yani bilim doğrultusunda bakıldığında Sirius Yıldızı, Dogon kabilesi ve Uzaylılar asla bağlantısı olmayan ayrı konulardır.

Gökyüzüne bakınca milyarlarca yıldız arasında Ay da ilginizi çekiyorsa “Ay Olmasaydı Ne Olurdu? Ay’ın Dünya İçin Önemi Nedir?” adlı yazımıza göz atabilirsiniz.



This post first appeared on Thinpo, please read the originial post: here

Share the post

Sirius Yıldızı Nedir? Astroloji ve Uygarlıklarla ilişkisi

×

Subscribe to Thinpo

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×