Küresel Isınmada Bulutların Rolü Nedir?

Bu yüzyılda dünyamızın ne kadar ısınacağı önümüzdeki on yıllarda atacağı adımlara bağlı. Küresel sıcaklık artışını 1,5 ° C’nin altında tutmak ve tehlikeli seviyelerde ısınmadan kaçınmak için, hükümetlerin ne kadar karbon yayabileceklerini ve hangi zaman diliminde yayabileceklerini bilmeleri gerekir.

Ancak mevcut iklim modelleri, bu eşiğin nerede olduğu konusunda hemfikir değil. Bazı iklim modellerinde Bulutlar ısınmayı güçlü bir şekilde artırır. Diğerlerinde, nötr bir etkiye sahiptirler veya ısınmayı hafifçe azaltırlar. Öyleyse neden bulutların karar vermede bu kadar önemli bir rol oynaması muhtemel?

İklim modellerine göre yapılan tahminler tipik olarak küresel sıcaklıkların, zaman içinde salınan toplam karbon miktarıyla neredeyse paralel olarak arttığını ortaya koymaktadır. Bu, aşağıdaki grafikte siyah çizgi ile temsil edilmektedir. Belli bir ısınma düzeyini aşmaktan kaçınmak için, dünyanın ne kadar karbon salınacağını, böylece belirli bir karbon içinde kalması için sınırlaması gerekiyor. Bulutların ısınmayı artırdığı iklim modellerinde, bu karbon salımı daha küçüktür (kırmızı kesikli çizgi ve ok). Bulutların neredeyse nötr veya sönümleme etkisine sahip olduğu yerlerde, karbon salımı daha büyüktür (mavi kesikli çizgi ).

İklim modeli projeksiyonlarında kalan karbon salımları

Bulutlar neden bu kadar önemli?

Bulutlar, güneş ışığını gezegenin yüzeyinden uzağa ve tekrar uzaya yansıtarak Dünya’yı soğutan bir şemsiye gibi hareket edebilir. Ama aynı zamanda, atmosferimizdeki ısının bir kısmının kızılötesi radyasyon olarak uzaya kaçmasını önleyerek dünyayı ısıtan yalıtkan bir battaniye gibi davranabilirler. Bu “battaniye” etkisi, özellikle bulutlu gecelerin bulutsuz gecelerden çok daha sıcak olduğu kış aylarında fark edilir.

Bu iki etkiden hangisinin baskın olduğu şemsiye veya battaniye bulutların yüksekliğine ve kalınlığına bağlıdır. Genel bir kural olarak, bir bulut ne kadar yüksekse, ısının uzaya kaçmasını önlemede o kadar etkilidir. Bir bulut ne kadar kalınsa, güneş ışığını Dünya’nın yüzeyinden daha iyi yansıtır.

Yüksek, ince bulutlar güneş ışığının geçmesine izin verirken, ısının kızılötesi radyasyon olarak uzaya kaçmasını etkili bir şekilde önleyerek net bir ısınma etkisi sağlar. Alçak, kalın bulutlar güneş ışığını güçlü bir şekilde yansıtırken, uzaya kaçan kızılötesi radyasyon üzerinde çok az etkiye sahip olarak net bir soğutma etkisi yaratır.

Atmosfer, yüksek, ince bulutlardan çok daha alçak, kalın bulutlar içerdiğinden, güneş şemsiyesi etkisi hakimdir ve bulut olmasaydı gezegenimiz çok daha sıcak olurdu.

Bulutlar değişiyor

Küresel ısınmanın gelecekte bulut örtüsünün miktarında, bu bulutların yüksekliğinde ve kalınlığında değişikliklere neden olması ve bulutların güneş şemsiyesi ve örtü etkileri arasındaki dengeyi değiştirmesi bekleniyor.

Bunun sıcaklık üzerinde sahip olacağı zincirleme etkisi bulut geri bildirimi olarak bilinir. Bulut özelliklerindeki nispeten küçük değişikliklerin bile küresel sıcaklık üzerinde önemli etkileri olabileceğinden, iklim değişikliği tahminleri bulut geri bildirimini göz ardı edemez. Gelecekte bulutların nasıl değişeceğini tahmin etmek için araştırmaların, gözlemlerden ve iklim modellerinden elde edilen kanıtları bulut fiziğinin teorik anlayışıyla birleştiriyor. Birlikte ele alındığında, bu bize bulutların küresel ısınmayı iki nedenden dolayı sönümlemekten daha olası olduğunu söylüyor.

İlk olarak, küresel sıcaklıklar yükseldikçe tropik bölgelerde alçak bulutların örtüsünün azalması ve bunların güneş şemsiyesi etkisini azaltması bekleniyor. İkincisi, ısındıkça yüksek bulutların atmosferin daha yüksek bölgelerine taşınarak onları daha etkili battaniyeler haline getireceği iyi anlaşılmıştır. Bu ısınma etkileri, yalnızca yüksek enlemlerde, özellikle Antarktika çevresindeki Güney Okyanusu’nda bulutların kalınlığındaki artışla hafifletilebilir, ancak bu genel ısınma etkisini ortadan kaldırmayacaktır.

Bulutların küresel ısınmayı büyük olasılıkla artıracağını bilsek de, bu etkinin ne kadar güçlü olacağı konusunda hala büyük bir belirsizlik var.

Burada iklim modelleri, atmosferin toplu özelliklerini yalnızca onlarca kilometre ve birkaç saat boyunca simüle edebildikleri için çok az yardımcı oluyor. Küçük bulut damlacıkları oluşur ve dakikalar içinde buharlaşır.

Modeller bu küçük ölçekli ayrıntıları gözden kaçırır, ancak doğru tahminler için gereklidir. İklim modelleri, bulutları temsil etmek için basitleştirmelere başvurmak zorundadır, bu da hata verir. Farklı modeller, bulut süreçlerini tasvir ederken farklı basitleştirmeler yaptıkça, bulut geri bildirimi için farklı tahminlerde bulunurlar, bu da bir dizi küresel ısınma projeksiyonuna ve kalan karbon bütçemizde farklılıklara neden olur. Gelecekteki belirli bir karbon emisyonu senaryosu için bulutlar, modeller arasında tahmin edilen gelecekteki ısınma farklılıklarının arkasındaki en önemli faktördür.

Atmosferdeki karbon miktarını iki katına çıkarırsak beklenen uzun vadeli küresel ısınma miktarı olan iklim duyarlılığının şu anda 1.5 ° ile 4.5 ° C arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu seviyedeki ısınmanın bu sonuçları zaten rahatsız edici, ancak şu anda dünyanın önde gelen araştırmacıları tarafından geliştirilen birkaç yeni iklim modeli, 5 ° C’yi aşan bir ısınma öngörüyor. Bu yeni modeller aynı zamanda bulut süreçlerinin gelişmiş bir temsilini de içeriyor, bu nedenle bu, küresel ısınmanın düşündüğümüzden daha kötü olabileceğini gösteriyor gibi görünüyor. Atmosfere karbon salmaya devam ederken gezegenimizin ısınmaya devam edeceği açıktır.

The post Bulutlar İklim Değişikliğinde Nasıl Rol Oynar? first appeared on https://www.nasilbe.com.