Bakırdan Su İçmenin Faydaları

Su, bu gezegende yaşamı sürdürmek için en önemli unsurdur. İnsan vücudunun yüzde 70’i sudan oluşuyor. Bunu bilmiyor olabilirsiniz, ancak eski zamanlarda atalarımız ve hatta büyükannelerimiz bakırdan yapılmış kaplarda su saklama uygulamasını izlediler. Amaçları muhtemelen içme suyunu korumaktı, ancak hikayede daha fazlası var. Suyu arıtmak için filtreleri ve arıtıcıları bulunan günümüzün modern dünyasında, suyun metal kaplarda depolanması eski moda gelebilir ve gerekli olmayabilir.

Bununla birlikte, bu eski çağ uygulaması Ayurveda antik metinlerinde atıfta bulunmuştur. Şimdi çeşitli bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir.

Suyun bakır bir kapta saklanması doğal bir saflaştırma işlemi yaratır. Suda bulunan ve vücuda zararlı olabilecek tüm suyun, mikroorganizmaları, küfleri, mantarları, yosunları ve bakterileri öldürebilir ve suyu içmek için mükemmel şekilde uygun hale getirebilir. Ayrıca, bir bakır kapta, tercihen gece boyunca veya en az dört saat boyunca depolanan su, bakırdan belirli bir kalite elde eder. Bakır, insan sağlığı için hayati olan önemli bir eser mineraldir. Antimikrobiyal, antioksidan, anti-kanserojen ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Ayrıca toksinleri nötralize etmeye yardımcı olur.

Bakır dokuz bin yıldan fazla bir süredir kullanılmaktadır. Eski kültürler, antibakteriyel özellikleri nedeniyle bu metale büyük saygı duyuyorlardı. Aslında, eski Mısırlılar bakırı ebedi yaşamın sembolü ile ilişkilendirdiler. Eski medeniyetler bu metal için birçok kullanım alanları buldular. Mutfak eşyaları ve gemilerden aynalara, mücevherlere ve hatta silahlara. Bakırın belki de en dikkate değer kullanımlarından biri, su kapların imalatıydı, çünkü bu, bakteri içermeyen içilebilir su sağladı.

Bu keşif nedeniyle, Hindu kültürü gibi bazı kültürler ilaçlarına bakır eklemeye devam edeceklerdi. Bir adım daha ileri giderek bakırı insan vücudunun sağlığından ve sağlığından sorumlu en önemli metallerden biri olarak kabul etti.

Bakır kapların saklama ve içme suyu için kullanımı bu güne kadar devam etmektedir. Düşük reaktivitesi ve yüksek dayanıklılığı sayesinde bakır, su boruları, su depolama sürahileri, şişeler, kupalar ve bardakların üretiminde kullanılmıştır.

İçtiğiniz su bakır borulardan geçme olasılığı vardır ve bu nedenle günlük bakır ihtiyaçlarınızın yaklaşık% 10’una katkıda bulunur. Zaten bildiğiniz gibi, bakır mükemmel antibakteriyel özelliklere sahiptir.

Çalışmalar, bakır kaplarda su depolamanın E. Coli, Salmonella ve Vibrio Cholerae gibi zararlı bakterilerin ortadan kaldırılmasını sağladığını göstermiştir. Bu güvenli içme suyuna dönüşmeye yardımcı olur ve bakır kaplar özellikle şüpheli su kalitesine sahip gelişmekte olan ülkelere seyahat ederken yararlı olabilir. Ek olarak, bakır kaplarda su üzerinde alkalize etkisi , sağlığınız için daha da faydalı hale getirir. Bu, bakır iyonları suya salındığında pH’ını artırır.

Zamanla suya salınan bakır iyonları, birçok önemli vücut fonksiyonunu destekleyen bu önemli mineralin ek bir alımını sağlar.

Bakırın kırmızı kan hücrelerinin üretimini, demirin emilimini, bağışıklık sistemini, bağ dokusunu ve kemikleri, beyni ve kalbi desteklediği ve aynı zamanda iltihabı ve prostatiti önlediği bulunmuştur.

Bakırın su ile temas ettiğinde oksidasyon olarak bilinen bir işlemde reaksiyon gösterdiği doğrudur. Aslında, bu işlem bakır oksit iyonlarının suya nasıl salındığıdır. Düzgün kullanıldığında, gece boyunca suya süzülen bakır 0.475 ppm (milyonda parça) miktarına ulaşır. Bu miktar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından belirlenen ve 2 ppm (veya litre başına 2 mg) olan su bakır içeriği sınırları içindedir.

Bakır kaplardan içme suyuna ilişkin ana endişeler, sudaki aşırı miktarda bakırın bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek bakır zehirlenmesi ile ilgilidir. Bu geçerli bir endişe olsa da, bakır kapların uygun şekilde kullanılması genellikle bakırın düşük reaktiviteye ve yüksek dayanıklılığa sahip bir metal olması nedeniyle böyle bir etkiye neden olmaz.

Ayrıca, yalnızca en yüksek standartlarda üretilmiş% 100 saf ve gıda sınıfı bakır garanti eden bakır kaplar satın almalısınız. Düzgün depolanmış bakır suyu bakır toksisitesine neden olmamakla birlikte, yine de vücudunuzdaki bakır seviyelerinin artmasına katkıda bulunur. Bu nedenle, semptomların nedenini anlayana kadar bakır infüzyonlu su içmeyi bırakmak en iyisidir.