Dünyanın en büyük ahşap uçağı Spruce Goose’un yapımı için İkinci Dünya Savaşı sırasında inşa edilmiş olan hangar, Google tarafından ofis olarak kullanılıyor. Tarihi ahşap doku korunarak modern ve çağdaş bir ofise dönüştürülen yapı, eski ile yeninin sıra dışı karışımını sergiliyor.

Asıl adı Hughes H-4 Hercules olan Spruce Goose, tarihin en geniş kanatlı ve en yüksek uçağı olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında ağır nakliyede kullanılmak üzere yapıldı. Ancak, 2 Kasım 1947’de sadece bir kere uçtu ve üretimine geçilmeyerek prototip olarak kaldı. Günümüzde ABD’deki Evergreen Havacılık ve Uzay Müzesi’nde sergilenen uçağın yapımı için 1943 yılında bir hangar inşa edildi. İşadamı ve havacı Howard Hughes tarafından Los Angeles’ta yaptırılan hangar, Google tarafından ofise dönüştürülmeden önce uzun yıllar atıl olarak kaldı.

Hangarın yeniden işlevlendirilme tasarımı Amerikalı mimarlık ofisi ZGF Architects tarafından yapıldı. Yenilenme sırasında hangarın 229 metre uzunluğundaki orijinal yapısı özenle korundu. 22 metre yüksekliğindeki kemerlerden oluşan omurgası çelikle yeniden inşa edilerek üzerleri hem orijinal hem de orijinaliyle aynı yapıda üretilen ahşap levhalarla yeniden kaplandı. Tarihi kemerler yirmi bin adet ek vida ile sabitlenerek mevcut ahşap yapı güçlendirildi.

Bina içinde bina

Hangarın teknolojik bir ofise dönüştürülebilmesi için etkileyici bir “bina içinde bina” inşa edildi. Dört kat olarak tasarlanan açık planlı bina yaklaşık 42 bin metrekareye yayılıyor.

Hangarın benzersiz yapısının herhangi bir noktadan görülebileceği şekilde düzenlenen yapı, Google’ın tasarım standartlarına uygun olarak şekillendirilmiş. Asma katlar ve zikzaklı merdivenlerle dinamizm kazandırılmış olan bina içindeki binada çalışma bölümlerinin dışında toplantı, yemek, dinlenme ve etkinlik alanları yer alıyor.

Google, Spruce Goose’un genel tasarımında Yunan mitolojisindeki balmumu kanatlarıyla uçan Ikarus efsanesinden ve batı rüzgarları tanrısı Zephyros’tan ilham alınmış. Bu “uçma ve hava” teması toplantı odalarının ve sosyal alanların hem isimlerine hem dekorasyon tarzlarına da yansımış.

Yapıdaki duvar ve tavanlar ses emici panellerle kaplı. Böylece binanın açık planına rağmen, bir alandaki seslerin diğerine geçmemesi sağlanmış. Binanın her kat seviyesinde gün ışığı alabilmesi için ise hangarın son zamanlarında kapatılan büyük pencereleri yeniden açık hale getirilmiş ve tavana büyük pencereler eklenmiş.

Sofistike atmosfer

Eski ile yeninin birlikteliği iç dekorasyonda da görülüyor. Bu etkileyici karışım ortama sofistike bir atmosfer kazandırıyor. Mobilyaların çoğu geçmişin ikonik stiline eklenen çağdaş dokunuşlarla özel olarak tasarlanmış. Malzeme ve renk olarak, hangarın orijinal ahşabına uyum sağlamak için mat yüzeyler ve nötr tonlar seçilmiş. Duvarlar ise, havacılık tarihini, Google’ın yenilikçi bakışını ve Los Angeles’ın çok yönlü ruhunu yansıtan resim ve fotoğraflarla dekore edilmiş.

Google, Spruce Goose yazısı Kilsan Blog sitesine aittir.