Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Rafael Vinoly

Fotoğraf: oneriverpoint.com

Çağdaş mimarinin ön saflarında yer alan Uruguaylı mimar Rafael Viñoly, benzersiz ve nefes kesici tasarımları ile dünyanın bol ödüllü, popüler mimarları arasında yer alıyor. Mimarlık ile mühendisliği birleştirerek dışbükey ve içbükey şekilleri eserlerinde sıklıkla kullanan sanatçı, pek çok ülkede tasarladığı benzersiz mimari yapılarla kent manzaralarına damgasını vuruyor.

Sofistike, şık ve lüks tasarımlara imza atan Rafael Viñoly, ABD, Afrika, Asya, Avrupa, Latin Amerika ve Orta Doğu’da farklı tasarıma sahip pek çok yapının mimarı. Kamu alanlarının iyileştirilmesini mimarlığın temel sorumluluğu olarak gören sanatçı, kaliteyi en üst düzeyde yorumlayan tasarımları ile tanınıyor. Projelerinde teknolojik yeniliklerden ve gelişmelerden fazlasıyla yararlanan sanatçının eserlerinden her biri, yerleşik mimari yaklaşımlarda rastlanmayacak türden ve alışılagelmiş yorumların dışında tasarımlar olarak görülüyor.

Sanatçının eserleri laboratuvarlardan büyük ticari ve kurumsal yapılara, eğitim tesislerinden tarihi ve mimari değeri olan binaların restorasyonuna, eğlence merkezlerinden lüks konutlara uzanan bir çeşitlilik gösteriyor.

Rafael Vinoly, 1972

Uruguay, Arjantin, Amerika…

Yaşamı pek çok araştırmacı tarafından “Amerikan rüyası” olarak yorumlanan Rafael Viñoly Barreto, 1944 yılında Uruguay’ın başkenti Montevideo kentinde doğdu. Babası bir film ve tiyatro yönetmeni, annesi ise matematik öğretmeniydi. Çocukluğunu Arjantin’de geçiren Viñoly, hem aldığı piyano eğitimi hem de babasının mesleği sayesinde sanatla iç içe büyüdü. Yüksek eğitimini Buenos Aires Üniversitesi Mimarlık ve Şehircilik Fakültesi’nde yüksek lisans derecesini de tamamlayarak yaptı.

Sanatçı ilk mimarlık ofisini öğrenciliği sırasında, 1964 yılında henüz 20 yaşındayken kurdu. Altı mimarın birlikteliğinden oluşan Estudio de Arquitectura, Arjantin’in modern yapılaşmasında çok etkili oldu ve Güney Amerika’daki en büyük tasarım stüdyolarından biri haline geldi.

Estudio de Arquitectura’nın gazete ilanı Fotoğraf: msgsss.com.ar

Viñoly ve ailesi, 1978 yılında Arjantin’deki cunta yönetiminden kaçarak Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı. Sanatçı, Harvard Üniversitesi Tasarım Yüksek Okulu’nda misafir öğretim görevlisi olarak bir yıl görev yaptıktan sonra 1979 yılında New York’a yerleşti ve çalışmaya başladı.

İlk büyük proje, ilk başarı

New York’a gelişinden dört yıl sonra, 1983 yılında, küçük bir ofiste Rafael Viñoly Architects’i kurdu. Kısa sürede 30 profesyonelin katılımıyla büyüyen firmanın ilk büyük projesi 1988 yılında tamamlanan John Jay Ceza Adalet Koleji oldu.

John Jay Ceza Adalet Koleji Fotoğraf: vinoly.com

Kolej, artan öğrenci nüfusu için daha fazla akademik alana ihtiyaç duyuyordu ama okulun 1903 yılında inşa edilmiş barok dış cephesini de korumak istiyordu. Viñoly, binaya merkezi bir atriyum ekledi. Binanın orijinal oranlarına uyumlu şekilde tasarlanan bu ek ile hem müşterisinin ihtiyaçlarını hem de tarihi alan sınırlamalarını çözmüş oldu. Eklenen atriyumun içinde dünyanın en büyük ceza adalet kütüphanesi, derslikler, tiyatro, yüzme havuzu, spor salonu, fakülte ve idari ofisler yer aldı.

Bu proje ile tanınmaya başlayan Viñoly ve ekibi, 80’li yıllarda yüksek verimli ve ayrıntılı tasarım süreçleri ile beğeni toplayan birçok özel ve kurumsal proje gerçekleştirdi.

Yarışmayla başlayan uluslararası kariyer

1989 yılında Tokyo Büyükşehir Belediyesi, kentin kültürel yaşamının merkezi olacak Tokyo Uluslararası Forumu’nun tasarımını seçmek için uluslararası bir yarışma düzenledi. Yarışmaya elliden fazla ülkeden dört yüz mimari proje katıldı. Viñoly, sanat ve sergi programlarının işlevlerini etkili olarak organize eden, ayrıca dört metro hattı ve iki ana tren hattıyla ulaşımı kolaylaştıran projesiyle yarışmayı kazandı.

Tokyo Uluslararası Forumu Fotoğraf: vinoly.com

Sanatçının “mimari formlu mühendislik sentezi” olarak tanımladığı projesindeki en ilgi çekici bölüm Glass Hall oldu. Ana resepsiyon alanı olarak hizmet veren Glass Hall, yedi farklı büyüklükte salon, ana sergi salonu ve otuz dört konferans salonunun yer aldığı dört kare formlu bina için merkezi lobi işlevini görüyor ve büyük bir merkezi salonu çevreleyerek kompleksin tüm binalarını birleştiriyor.

Glass Hall Fotoğraf: vinoly.com

Japonya’da şimdiye kadar yapılmış en cesur ve yaratıcı yapılardan biri olarak tanımlanan Glass Hall, yaklaşık 208 metre uzunluğunda, 31,7 genişliğinde, 60 metre yüksekliğinde elips bir şekle sahip. Üçü yer altında olmak üzere toplam on bir kattan oluşan çelik ve camdan yapılmış yapının en ilgi çekici özelliğini beyaza boyanmış dev balık kaburgalarını andıran çelik makaslar oluşturuyor.

Forum, 1996 yılında tamamlandığında büyük beğeni topladı ve Viñoly’ye hayal gücü ve profesyonel titizliğe sahip bir mimar sıfatıyla uluslararası ün kazandırdı. Rafael Viñoly Architects ise, dünyanın her yanında projeler gerçekleştiren uluslararası bir firma haline geldi.

Uruguay’a hizmet

Viñoly, 2000’li yıllarda kariyerine memleketi Uruguay’ı da ekledi. Sanatçıdan başkent Montevideo’daki Carrasco Uluslararası Havaalanı’nın yeni terminal binasını tasarlaması istendi. Viñoly, bölgedeki ticari büyümeyi ve turizmi artırmak için kapasitesi geniş bir yolcu terminali tasarladı ve mevcut tesisleri genişleterek modernize etti. Hafifçe kıvrılmış bir uçak kanadını andıran çatı altına yerleştirdiği terminal, binaya hem ikonik bir karakter verdi hem de bölgedeki topografya ile son derece uyumlu bir görüntü sağladı.

Sanatçının, Uruguay’da yaptığı ikinci yapı, Laguna Garzon Köprüsü oldu. Viñoly, sürücüleri yavaşlamaya zorlamak için dairesel bir yol tasarlandı ve tek yönlü yol boyunca yayalara da bağlantı sağladı. Altından teknelerin rahatlıkla geçebilmesi için yeterli yüksekliğe ve mümkün olan en az sütuna sahip olan köprü Aralık 2015’te trafiğe açıldı.

Büyüyerek devam eden kariyer

Rafael Viñoly, uzun kariyeri boyunca dünya çapında pek çok bina tasarladı. Şirketini 175 mimarın çalıştığı, bir çok ülkede ofisleri bulunan, dünyanın en ünlü ve saygın mimarlık ofislerinden biri haline getirdi.

Projelerine halen liderlik eden sanatçı, Amerikan Mimarlar Enstitüsü, Kraliyet İngiliz Mimarlar Enstitüsü, Japonya Mimarlar Enstitüsü ve Arjantin Merkez Mimarlar Topluluğu üyeliklerini de sürdürmeye devam ediyor.

Önemli eserleri

Samsung Jong-no Kulesi
Samsung için tasarlanan Jong-no Kulesi Kore’de yer alıyor. Üç benzersiz ama bağlantılı bina biriminden meydana gelen yapı, en üstte asılı bulunan restoranı ile estetik bir kent simgesi oluşturuyor. Yirmi dört katlı, 132 metre yüksekliğindeki binada maksimum ışık girişi sağlamak için çelik çerçeveli şeffaf bir cephe tercih edilmiş.

Fotoğraf: vinoly.com

20 Fenchurch Street
Londra’da bulunan ve iş merkezlerini barındıran gökdelen yukarıya doğru genişleyen yapısıyla “binaların tepesinin daha küçük olması gerekir” düşüncesini değiştiriyor. Tasarımıyla bir telsizi andıran yapı, 38 katlı ve 160 metre yüksekliğinde. Binada ayrıca üç katı kapsayan ve halka açık olan bir ‘gökyüzü bahçesi’ de yer alıyor.

Fotoğraf: Gilly Berlin

Boston Kongre ve Sergi Merkezi (BCEC)
Boston Kongre ve Sergi Merkezi, doğal ışıklandırmalı tipik “kara kutu” kongre merkezlerinin aksine, yükselen tepe hacimleri sayesinde ışıkla doldurulmuş bir alan yaratıyor. Çatının altına yerleştirilen pencereler, çatıdaki ağır görünüme hafiflik kazandırıyor ve ana sergi alanına doğal ışık girmesini sağlıyor. Binanın uzun, metalik, çift kavisli çatısı kuzey ucuna doğru yükselirken güney ucuna doğru ise eğim yaparak alçalıyor.

Fotoğraf: vinoly.com

Rafael Vinoly yazısı Kilsan Blog sitesine aittir.



This post first appeared on Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan, please read the originial post: here

Share the post

Rafael Vinoly

×

Subscribe to Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×