Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Ä°zmir Saat Kulesi, zarif bir kentsel simge

İkinci Abdülhamit’in tahta çıkışının 25.yılını kutlamak amacıyla yaptırılmış olan saat kulesi İzmir’in en önemli simgelerinden biri. Kule, özgün mimarisi ve zarif görünümü ile aynı dönemde yapılmış Osmanlı saat kuleleri içinde önemli bir yere sahip.

Fotoğraf: Ingo Mehling

İzmir Saat Kulesi, İzmir’in en ünlü ve en eski meydanı olan Konak Meydanı’nda yer alıyor. Saat kulesi, yüz yılı aşkın bir süredir tarihi bir kentsel simge olarak toplumsal ve siyasi değişimlere şahitlik ettiği gibi İzmirlilerin buluşma noktası olmuş, İzmir’e yolu düşenlerin ise hatıra fotoğraflarında bolca yer almış.

Osmanlı’da saat kuleleri

Saat kulelerinin Osmanlı yaşamına girmesi 16. yüzyılın sonlarına rastlar. İlk örnekler, Balkanlar’da 1577’de yapılan Banyaluka Ferhat Paşa Camisi ve 1593’te yapılan Üsküp Saat Kulesi olur. Osmanlı topraklarında yapımlarının hızlanması ve yaygınlaşması ise İkinci Abdülhamit’in resmi emri ile gerçekleşir. Emri takiben pek çok vilayet ve sancakta saat kuleleri inşa edilir.

Fotoğraf: tourmakerturkey.com

Böylece batılılaşma sürecinde olan Osmanlı İmparatorluğu’nda kamusal alanlara saat kuleleri de eklenmiş olur. İzmir Saat Kulesi o dönemde yapılmış vilayet kulelerinden biri olsa da, mimari özellikleriyle fark yaratarak Osmanlı saat kuleleri içinde en zarif görünümlüsü olarak kabul edilir.

O yıllarda İzmir

İzmir, İstanbul’dan sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük limanıydı. Yoğun ticaret sayesinde ulaşım ve haberleşme gibi önemli alt yapı olanaklarına sahipti. Ticaretin getirdiği insan dolaşımı nedeniyle kentte pek çok han, şirket binası ve dükkan yer alıyordu. Ayrıca bu insan hareketliliği kentin insan profilinde de değişim yaratmış; İzmir, diğer yerleşimlerden farklılaşarak Osmanlı’nın en kozmopolit kentlerinden biri haline gelmişti.

Vali Mehmet Kâmil Paşa Fotoğraf: Sir Edwin Pears

O yıllarda İzmir valiliğini Osmanlı İmparatorluğu’nda çeşitli üst düzey kademelerde görevlerde bulunmuş ve dört kez sadrazamlık yapmış Kıbrıslı Mehmet Kâmil Paşa yapıyordu. Mehmet Kâmil Paşa kente vali olarak 1895 yılında atanmış, bilgisi ve deneyimi ile İzmir’in gelişmesinde önemli çalışmalarda bulunmuştu. İnşa edilmesine karar verdiği saat kulesi de, o güne dek Osmanlı’daki diğer kentlere oranla mimari alanda zayıf kalan İzmir için ilk gerçek mimari simge olmuştur.

Fotoğraf: Benh LIEU SONG

Çeşmeli bir saat kulesi

Yirminci yüzyılın başlangıcı olan 1900 yılında, Sultan İkinci Abdülhamit 24 yıldır Osmanlı tahtındaydı. Tahta çıkışının 25. yılı olan 1 Eylül 1901 tarihi tüm Osmanlı topraklarında “Milli Bayram” ilan edilmişti. İmparatorluğun her yerinde kutlamalar için hazırlıklar yapılmaya başlamıştı. İzmir’in ileri gelen devlet adamları da kutlamayı kalıcı bir eserle ölümsüzleştirmek istiyorlardı. Vali Mehmet Kâmil Paşa’nın başkanlığında yapılan bir toplantı sonucunda, yapılacak eserin İzmir’in her tarafından görülebilecek nitelikte “çeşmeli bir saat kulesi” olmasına karar verildi. Böylece, İzmir Saat Kulesi’nin yapım öyküsü de başlamış oldu.

Bir yılda biten inşaat

Kulenin inşası için vali Mehmet Kâmil Paşa, Bahriye Mirlivası Said Paşa ve Belediye Başkanı Eşref Paşa’dan oluşan bir inşaat komisyonu kurulur. Komisyon, İzmirli mimar Raymond Charles Péré’nin Arap mimarisi tarzındaki tasarımını uygun bulur. İnşaatın temel atma töreninin ise İkinci Abdülhamid’in tahta çıkışının 24. yıl dönümü olan 1 Eylül 1900 tarihinde yapılmasına karar verilir.

Temel atma töreni için bir kutlama komitesi oluşturularak, hızla temel çukurlarının kazılmasına başlanır. Tören için, saat kulesinin ahşaptan bir maketi yaptırılarak Konak Meydanı’na yerleştirilir. Yaklaşık yedi metre yüksekliğindeki maket süslenerek aydınlatılır.

Fotoğraf: izmirfx.mekan360.com

Kulenin yapımı sırasında öngörülenden fazla çıkan maliyet nedeniyle, başlatılan bir yardım kampanyası ile halktan destek alınır. Sonunda, saat gibi eksikleri olsa da kulenin yapımı genel hatlatıyla 1901 yılının Ağustos ayı içinde tamamlanır. Açılış, 1 Eylül 1901 tarihinde büyük bir törenle yapılır.

Fotoğraf: kulturportali.gov.tr

Özgün tasarım, zarif hatlar

Sekizgen formda, dört basamaklı beyaz mermer bir platform üzerine yapılmış olan İzmir Saat Kulesi, dört katlı ve 25 metre yüksekliğe sahip. Platform 81 metrekarelik bir alan kaplıyor.

Kulenin gövdesinde kesme taş kullanılmış; süslemelerde ve çeşmede kullanılan renkli mermerler Marsilya’dan getirilmiş. Gövdenin dört tarafında, üstlerinde Osmanlı arması ve İkinci Abdülhamit’in tuğralarının kabartma olarak işlediği at nalı kemerli ve küçük nişli balkonlar yer alıyor.

Fotoğraf: Ziegler175

Kulenin etrafında şadırvan tarzında tasarlanmış, dairesel formda dört adet çeşme bulunuyor. Çeşmeler Kuzey Afrika temasını taşıyan dörder küçük sütun üzerine oturuyor. At nalı kemerli çeşmelerin her birinde üç çeşme, birer de kurna ve fıskiye bulunuyor. Ne yazık ki, çeşmelerden iki tanesi günümüze ulaşamamış durumda.

Saat kulesinin gövdesi içleri beş kollu yıldızlarla doldurulmuş baklava dilimli kabartmalarla süslü, yoğun süslemeler arasına İkinci Abüldhamid’in hükümdarlığını yansıtan çeşitli semboller de yerleştirilmiş.

Gövdenin üst bölümü, üç sıra halinde İslam sanatında geometrik bir bezeme türü olan mukarnasla genişletilmiş. Bu kısmın dört bir yanında dört adet saat yer alıyor. Doğruluğu netlik kazanmamış olsa da, saatlerin dönemin Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm tarafından Osmanlı-Alman yakınlığı nedeniyle hediye edildiğine dair bazı kayıtlar bulunuyor.

Fotoğraf: Rrburke

Her biri 75 santimetre çapında olan saatlerin altındaki kısma iki tarafa tuğra, iki tarafa da Osmanlı arması yapılmış. Ancak, Cumhuriyet sonrası çıkarılan “Osmanlıları hatırlatan ve öven yazı, işaret ve sembollerin kaldırılması” konulu kanun uyarınca arma ve tuğralar kazınarak yerlerine ay-yıldız işlenmiş.

İzmir Saat Kulesi, 1974 yılında 5,2 şiddetinde olan depremde hasar alır ve saat kadranları üzerindeki son kat yıkılır. Kulenin saati kurulduğu yıldan bu yana ilk kez, depremin olduğu saat 02.04’te durur. Depremin ardından iki yıl sonra, 2016 yılında kule onarılır ve saat tekrar çalışır hale getirilir.

Kulenin son katı olan dördüncü katta saatin artık çalışmayan çanı yer alıyor. Gövdeden daha dar ve on iki küçük sütun üzerine oturan katın üzerini hilalli alemi olan metal bir kubbe örtüyor.

Fotoğraf: forum.saatforumu.com

Padişaha hediye edilen gümüş maket

Saat kulesinin yapılmasına karar verilen ilk toplantıda, kulenin gümüşten bir maketinin yapılarak, İkinci Abdülhamid’e sunulmasına da karar verilir. Maketin, aslına birebir uygun olarak 90 santimetre yüksekliğinde, som gümüşten yapılması ve değerli taşlarla süslenmesi istenir.

Maket istenilen özelliklere uygun olarak İstanbullu kuyumcu Zingulli Usta tarafından imal edildi. Saat olarak İsviçre saatleri kullanıldı. süslemesinde altın yaldızlar da kullanılan makette Osmanlı arması ve İkinci Abdülhamit’in tuğrasının üstleri yakut, zümrüt ve elmaslarla bezendi. Kulenin en üstünde yer alan hilalli alem ise pırlantalı kakma olarak yapıldı. Maket, 1901 yılı Mart ayı içinde tamamlanarak İkinci Abdülhamit’e sunuldu.

İzmir Saat Kulesi, zarif bir kentsel simge yazısı Kilsan Blog sitesine aittir.



This post first appeared on Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan, please read the originial post: here

Share the post

Ä°zmir Saat Kulesi, zarif bir kentsel simge

×

Subscribe to Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×