Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Büyük Gözler’in Gerçek Hikayesini Anlatan Filim

Big Eyes (Büyük Gözler)


Ataerkil toplum kadınları gizlemiş ve erkekler dünyasında çok az kadın kolay bir yol yürüye bilmiştir.
Birçok kadın bir sanat eserini yayınlamak için erkeklere özgü takma adlar kullanmak zorunda kalmıştır. Örneğin, Harry Potter serisinin yazarı kendi ismi Joane’i kullanmak yerine adının baş harfleriyle J.K. Rowling ismini kullanmıştır. Kadın olduğunu saklamak ve kendine bir belirsizlik sağlamak için böyle yapmıştı.

Sarışın bir kadını izliyoruz. Bütün varını yoğunu bir bavula koyup kapatıyor hızla, kocaman gözleriyle onu izlemekte olan kızının da elinden tuttuğu gibi atlıyor arabasına terk ediyor evini, kocasını. Geride bırakıyor onu boğan hayatını ve Yeni Bir geleceğe doğru yelken açıyor.
Resimleri var bagajda, tek güvencesi onlar. İçlerine ruhunu koyduğu, kocaman gözlü çocuk tabloları… Biliyor ki kimsenin elinden alamayacağı tek şey bu; yeteneği…

Ve bu oldukça çocuğuyla kendisine yeni bir hayat kurabilir.
Bir tek şeyi hesap etmiyor: Tek sahip olduğu şey pazarlama yeteneği ve şeytan tüyü olan üçkağıtçı bir adama aşık olabileceğini… Ondan sonrası, bu aşkın Margaret Keane’i yok etme öyküsü… Keane diye imzaladığı resimleri bütün dünyada kocasının adıyla (Walter Keane) ünlenirken, kendisi silinip gidiyor günden güne. “Sen ben ne fark eder?” diyor Walter, “Sen de Keane’sin, ben de… Sen evde sevdiğin şeyi yaparken ben dışarıda onları pazarlıyorum. Hem insanlar kadın ressamların tablolarını satın almak istemiyorlar.” Ve sonunda “Gerçeği söylersen seni öldürürüm”e     kadar varıyor iş.
En yakınına, kızına bile “O büyük gözleri ben yapıyorum aslında” diyemeyen Margaret, yıllarını geçiriyor kapısını hep kilitli tuttuğu atölyesinde.

Devamlı üretmeli, üzerinde hak iddia edemediği kocaman gözlü çocuklar çizmeli… Ve her zaman gölgede kalmalı. “Siz de ressam mısınız?” diye soranlara “Bilmiyorum” diyecek kadar kendine güveni yerle bir olmalı… O bile     emin olamasın
asıl yeteneğin kimde olduğundan ki, baş kaldırmasın, sessizce işini yapıp otursun evde.

1970 yılında Margaret sonunda herkese gerçeği açıklamaya karar verir ve tüm dünyaya o resimlerin kendisinin olduğunu duyurur. Ve tabii eski kocasının dev bir sahtekar olduğunu.

Walter bunu iyi karşılamaz ve karşı savunmaya geçer. Ününü korumak ve eski karısının iddialarını çürütmek için hemen bir PR kampanyası başlatır.

Mahkemede yargıç ikiliyi resim çizmeye davet eder. Margaret 53 dakika içinde 11 yaşındaki büyük gözlü bir çocuğu resmedip en iyi eserlerinden birini verirken Walter kolunun sakat olduğunu söyleyerek mahkemenin talebini yerine getirmez. Mahkeme, Walter’ın Margaret’a duygusal sıkıntı yaşattığı gerekçesiyle 4 milyon dolar tazminat vermesine karar verir.
Margaret bu sancılı dönemden sonra ona yıllar boyunca başarı getirmeye devam edecek resimlerini çizmeye devam eder. Ancak o ilk resimlerindeki hüzünlü çocukların yerini artık sevinç gözyaşlarına sahip mutlu çocuklar almıştır.
Big Eyes filmi işte yukarıda anlattığımız Margaret ve Walter Keane’in hikayesini anlatıyor. Başrollerinde Amy Adams ve Christoph Waltz’ın oynadığı filim.





This post first appeared on Kadın Gazetesi Gülüşün Dünyası, please read the originial post: here

Share the post

Büyük Gözler’in Gerçek Hikayesini Anlatan Filim

×

Subscribe to Kadın Gazetesi Gülüşün Dünyası

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×