Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Kaç Dur, Nereye Kadar?


KAÇ DUR, NEREYE KADAR?

David Gilmour'ın "On An Island" albümü geçti elime. Dinlerken kapağına takıldım:



Sonra kaçış düşüncesi geldi. Kalabalıktan, yozluktan, çürümüşlükten kaçış.

D.H.Lawrence'ın "Adaları Seven Adam"ını düşündüm, hani kaçıp bir adaya yerleşen ve yapamadıkça daha küçük bir adaya yerleşen...

Sonra
Bedri Rahmi'nin bir şiiri:

BENİ DE GÖTÜRÜN
Kocaman geminizde bana da avuç içi kadar
Bir yer verin!
İçimi bir keten gibi örüp size vereyim
Hasır masalarınızın üstüne serin
Beni de götürün
Beni de götürün yolcular
Toprak gibi çatlayan dudaklarımı
Arzu çeşmelerinde ıslatayım
Beni de götürün yolcular
Yeşeren yüreğimi söküp önünüze atayım,
Beni de götürün yolcular
Dişlerimi Çin'de, saçlarımı Buhara'da satayım,
Kulunuz olayım, yolcular, köleniz, götürün!
Çok uzaklardaki yıldızlı geceler
Yirmi beş yaşına masal söylemesini bilirler
Çok uzakların güzel olduğunu bana onlar söylediler.
Size yıldızlarımın bütün masallarını söylerim
Beni de götürün
Denize beyaz bir gül düştü
O gül niçin denize düştü size söylerim.
O gülü alıp size veririm
Beni de götürün.

Bedri Rahmi Eyuboğlu


Sonra başka bir laf geldi aklıma, kimin söylediğini bilmediğim:
Özgürlük gitmekte değil,
geri dönmemekte...

Ama Kavafis sanki noktaladı olayı:

KENT
"Dedin, "Bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.
Bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.
Yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;
ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.
Aklım daha nice kalacak bu ülkede.
Nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,
yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."
Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler
bulamayacaksın.


Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda
dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşayacaksın;
aynı evlerde kır düşecek saçlarına.
Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma,
Bir gemi yok, bir yol yok sana.
Değil mi ki hayatını kıydın burada.
bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.


Diyorsun ki, bir başka ülkeye,
bir başka denize gitmek istiyorum ;
bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,
ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,
ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.
Ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa
nereye çevirsem yüzümü, nereye baksam
hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma
bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede..?

Yeni bir ülke bulamazsın, arama;
bulamayacaksın başka denizler de;
nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,
aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,
aynı hep aynı mahallede yaşlanacaksın,
aynı hep aynı evlerde ağaracak saçların
ve dönüp bu kente geleceksin sonunda;
yanılma sakın, bir başka şey umma,
seni bekleyen bir gemi yok, bir çıkar yolun yok...
Ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte
öyle kıydın demektir ona, bütün yeryüzünde."

K. KAVAFİS


This post first appeared on T E L I F - T E R C ü M E, please read the originial post: here

Share the post

Kaç Dur, Nereye Kadar?

×

Subscribe to T E L I F - T E R C ü M E

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×