Minimalizm Mi? O da Ne?
Minimalizm bir akım. Tasarımdan yaşam tarzına kadar pek çok alanı kapsıyor. Minimalizmin tarifi şu şekilde veriliyor: “Minimalizm, modern sanat ve müzikte, kökeni 1960’lara giden, sadelik ve nesnelliği ön plana çıkaran bir akımdır. ABC sanatı, minimal sanat gibi tabirlerle de anılır.”
Peki reklamcılık sektörü bu akımın neresinde? Reklamlar ne kadar minimalist? Aslında reklamlar doğaları gereği cafcaflı ve alacalıdır. Ne de olsa amaç mal ve hizmet satmak. Satışı yapılan mal ve hizmet ne kadar çekici görünür ise o kadar satılır. Peki sadelik ve işlevsellik ön plana çıkarılarak bir reklam yapılamaz mı? İşte Sensodyne Reklamı tam olarak bu fikre sadık kalmış. Sade ve işlevselliği ön plana iten bir reklam. Sensodyne reklamında sıradan insanlar kullanılmış. Ünlüler veya reklam yıldızları ve bunun gibiler değil. Bu da minimalizm akımını destekleyici bir tutum olmuş. Sensodyne reklamı için asıl sadelik ve minimalizm ögeleri reklamın tasarımsal alt yapısında yatıyor. Reklam beyaz sonsuz fonda çekilmiş. Yani ev dekorasyonunda kullanılan şeyler yok.
Sadece insan, su bardağı, dondurma… Böyle reklam olur mu demeyin. Minimalizme göre olur. Bu akımın getirdikleri özellikle ben fotoğrafçılığa ilk başladığım yeni yeni kendini gösteriyordu ve fotoğraf sanatında popülaritesi artıyordu. Çok uzun yıllardır fotoğraf çektiğimi düşünürseniz akım şuan gerçekten çok popüler hale gelmiş durumda(benim hakkımda daha fazla bilgi). Bunda İnstagram gibi uygulamaların da etkisi büyük tabi.
Sensodyne Reklamı ve Bize Getirdikleri
Öncelikle bu reklam oldukça sıkıcı. Sonuna kadar izlemek pek çok kişi tarafında kendisini zorlamasını gerektirecek bir aktivite. Ancak belli ki reklam hazırlanırken bu pek de yönelilen bir konu değil. Bunun haricinde reklamda gerçek kişilerin kullanılması ve tepkilerin gerçekçi görünüşü reklama işlevsellik katıyor. Reklamın Hedef kitlesi direkt olarak belli; diş hassasiyeti yaşayanlar. Bu reklamı izlerler mi diye soracak olursak ne cevap verirdik sizce? Büyük ihtimal izleyeceklerdir. Yani anlayacağınız bu reklamı sadece ama sadece hedef kitle izler.
Peki bir reklamı hedef kitlenin izlemesi ne demektir? Öncelikli amacımız da bu değil midir? Bu çerçevede düşünürsek minimalizmin bize anlattığı basitlik ve sadelik direkt olarak hedef kitleye kapılarını açıyor. Bu diş macununun gerçekten etkili olup olmadığı konusunda bir fikrim yok ancak hedef kitle üzerinde etkili olacaktır diye düşünüyorum. Bu da bizi pazarlama ve reklamcılığın amaca yönelik hizmet anlayışı ve hedef kitleyi doğru belirlemenin önemine götürüyor.
