Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

İkinci Devreye Girerken Kısa Kısa



Turkcell Süper Lig'de 18. hafta mücadeleleri devam ediyor. Bugün oynanacak Galatasaray-Sivasspor mücadelesi ve yarınki Kayserispor-İBB maçlarıyla zirve yarışındaki mücadelede işler iyice rayına oturacak diyebiliriz.

Haftanın açılış mücadelesinde, devre arasında kurduğu "Portekizli Çete"yle kadrosunu Daha da iddialı hale getiren Kartallar kendisi için oldukça önemli 3 puanı farklı şekilde kazanarak Buca karşısında elde etti. Maçın en önemli anlarında sürekli topu ayağında tutmayı bilen taraf olan Beşiktaş, ilk yarı itibarıyla 3-0'lık üstünlüğünü maça yansıttığında ipler zaten kopmuştu diyebiliriz. Ancak elde edilen 5-1'lik galibiyet ilk devrede görüp çok ahlayıp pufladığımız defans zaafiyetlerini kontra hücumlardaki acemice hataları kapamaya ne yazık ki yetmiyor. Yine de tablonun mutlu eden yüzüne bakarsak bu maç iki açıdan çok önemliydi:


Yeni devrenin ilk maçı olmasının ve yeni transferleri canlı izlemek istemelerinin de nedeniyle Beşiktaşlı taraftarın tribünleri hınca hınç doldurması bu takım için çok önemli bir görüntüydü. Beşiktaş gibi gücünü ve motivasyonunu taraftarının tezahüratlarından alan bir takımın 90 dakika boyunca bu görüntüyü vermesi ve adeta ligde lider konumdaki bir takımmış gibi taraftarıyla kenetlenmesi çok önemliydi. Bu başlangıç aslında taraftarın da mental açıdan ne Kadar rahat ve takımına ne kadar güvendiğinin açık bir görüntüsüydü. Maçın önemli olmasının ikinci bir boyutu da yeni transferlerin hafta içindeki kupa maçı ve nispeten kolay rakip Buca karşısında oynayarak bu periyodu kayıpsız bir şekilde atlatabilmeleri. Bu geniş kadronun teknik açıdan olduğu kadar zihinsel açıdan da iyi konumda bulunmalarının Beşiktaş'ın sezon sonuna kadarki yarışında ne kadar önemli olduğunu da iyi bilen teknik ekip mümkün olduğunca kolay maçlarda onlara süre tanımaya çalışıyor. Dn Manuel Fernandes'in ikinci yarı girmesi aslında Scuhster'in bu düşüncede olduğunu bize gösterir nitelikteydi.

Beşiktaş'ın bu devredeki şampiyonluk yarışını etkileyecek en önemli olay kesinlikle evinde kazanması muhtemel derbiler. Fikstürü diğer takımlara çok daha avantajlı olan Kara Kartallar'ın en ciddi sınavlarına henüz zaman olsa da haftaya oynayacağı İBB maçı ve hemen sonraki haftaki Karabükspor maçları belki de bu rallideki en keskin viraj. Ligin iki flaş ekibine karşı en az 4 puan alabilirse, ilk dörtteki yerini sağlamlaştırıp daha somut bir şekilde önüne bakabilecektir. Bu arada geçtiğimiz sezon yalnızca 3 gole imza atan Nobre'nin son maçta attığı iki golden sonra şimdiden 8 gole ulaşması da yüzleri güldüren bir diğer anekdot oldu. Almeida- Bobo çekişmesinde aradan sıyrılıp kendini Schuster'e tam anlamıyla ispat etmesi için önünde hiçbir engel yok gibi görünüyor.

Fenerbahçe'nin dün akşam karşılaştığı Medical Park Antalyaspor takımından 1-0'lık galibiyet sonucunda aldığı 3 puan da gitgide açılan puan farkı makasına bir dur demek için iyi bir hamle oldu. Trabzonspor'un itirazlarla geçen ve penaltısının verilmediği karşılaşmada bıraktığı iki puan bu hafta en çok sarı-lacivertlilerin yüzünü güldürdü. İlk devredeki organizasyonsuz yapının değiştiğini söylemek çok zor. Aykut Hoca, milyon dolarlar verip aldığı üst düzey iki topçusunu tam randımanlı şekilde kullanmayı hala daha beceremediğini dün akşam Bir Kez Daha gösterdi. Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ın sahip olduğu kadro derinliğine sahip olmadığını söyleyebiliriz ancak ellerinde bulundurdukları savunma oyuncularının şu anda ligin en iyileri olduğu ve üzerine de günbegün kattıkları bir gerçek.


Yobo- Lugano aşısı tutmuş görünüyor. Sol bekte artık kabak tadı veren Santos'ta bile birtakım değişiklikler var denebilir. Gelelim Gökhan Gönül'e. Dün akşam attığı müthiş gol bir yana, bu takıma geçen sezon sakatlığından dolayı yardımcı olamadığı geçen sezonun büyük kısmında yerini doldurmakta zorlanan Fenerbahçe için ne kadar değerli bir adam olduğunu bir Kez Daha gösterdi. Golünü atması bir yana, mücadeleden bir an olsun kopmayan asabi, sert oyunuyla kendi mevkisinde ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu tekrar gösterdi. Fenerbahçe taraftarları şimdi sezon başından beri istikrarlı görüntü içindeki Emre- Gökhan - Lugano üçlüsüne diğer oyuncuların da destek vermesi gerektiğini düşünüyor. Ki taraftara çoğu zaman saç baş yolduran Volkan bile dün akşam sahanın en iyilerinden biri olarak formunu kaldığı yerden devam ettirdiğini bir kez daha gösterdi.

Alex'in yadsınamaz katkısının sezon başından beri pek de faydasını göremeyen Senegalli forvet Niang ise eminim ki birkaç hafta içerisinde kendisini bulacak. Kocaman'ın kısa sürelerle de olsa sol kanatta serbest rol verdiği Fransa Ligi'nin geçen yılki gol kralı, klasını konuşturabileceği pozisyonun o olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Aykut Kocaman bakalım ikinci yarıda hücum kurgulamasında Niang'ı solda düşünüp ortaya Semih-Güiza ikilisinden birini monte edebilecek mi? Eğer bunu yaparsa Alex'i çok daha serbest oynamaya itebileceğini biliyor olmalı.

Fenerbahçe'nin önünde bu devre ciddi sınavlar var. Haftaya liderle Saracoğlu'nda karşılaşacak sarı-lacivertliler, peşpeşe Kayseri ve Beşiktaş maçlarına çıkacak. Şubat ayını en az kayıpla kapatabilirlerse, şu anki yerlerini koruyup Bursaspor'un birkaç puan önünde kalmaları ihtimal dahilinde gözüküyor.

Gelelim Lider'e. Trabzonspor devre arasını iyi değerlendiren ekiplerdendi. Bu haftaki Ankaragücü beraberliği için yapılabilecek tek yoruk iki puan kaybettiler olmalı. Çünkü gerçekten de iyi bir şekilde kenetlenen ekipte ilk devreden farklı bir tablo yoktu, en azından ilk maç itibarıyla. Jaja kaldığı yerden gollerine devam ediyor. Diğer forvetlerinin üretkenliğinin bittiği yerde devreye girmeyi çok iyi bilen Jaja da aslında bu kenetlenmenin güzel bir örneği. İnsan sarrafı diyebileceğimiz Şenol Güneş'in bu tarz oyuncuları kazanmada pek çok methoda ve manipülasyona başvurduğunu hep duyuyoruz. Takımdaki şampiyonluk inancı da aslında bu motivasyonun gücünü gisterir nitelikteydi.


Trabzonspor için işler hala yolunda. -Bursaspor yarınki maçını kazansa bile- hala 3 puan farkla liderlik koltuğunda ve takımda diğer ekiplerin yaşadığı ölçüde ciddi sakatlıklarla sezona devam etmiyor. Haftaya Fenerbahçe deplasmanında göstereceği mücadele aslında Mart ayına kadar başka ciddi karşılaşması olmayan Karadeniz Ekibi için önemli bir gösterge olacak. Trabzonspor'un en önemli virajları Mart ve Nisan aylarının ilk haftası. Hazır iki ay süre varken liderliğin tadını çıkarıp ellerinden gelenin en iyisini yapmayı, tabi bu arada müthiş taraftarının da desteğiyle evinde yeni maçlar kazanmayı düşünüyorlar, ki çok da iyi yapıyorlar. Geçtiğimiz sene Bursaspor'un yaptığını bu sene yapabilmeleri için tek gereken bu sakinliklerini korumaları.

Bursaspor geçtiğimiz sezonki görüntüsünden biraz uzak aslında. Her ne kadar Trabzon'u sıkı sıkıya takip etseler de Fenerbahçe'nin bu devre vitesi artıracağı da bir gerçek. Oyuncuların zaman zaman yaşadığı kulüp içi huzursuzlar da devre arasında basında yer bulmuştu. Elindeki genç oyuncuları kaybetmek istemeyen Yeşil Beyazlılar yarınki mücadelede ilk kez forma giyecek İskoç transferi Kenny Miller'la bu tehditleri savuşturup yerini sağlamlaştırmanın peşinde görünüyor. İyi bir kadroya sahip olan Yeşil-beyazlı ekibin önünde uzun bir maraton var ancak nefesleri bu sefer ipi göğüslemeye yetecek mi onu kestirmek şu anki görüntüleriyle söylemek güç.

Bakalım önümüzdeki 18 hafta bize nasıl bir tablo çizecek ve Liderlik yarışında bu sezon kim kimi kaçıncı haftada ekarte edip ipi göğüsleyecek.


This post first appeared on Dokuz-OnbeÅŸ, please read the originial post: here

Share the post

İkinci Devreye Girerken Kısa Kısa

×

Subscribe to Dokuz-onbeÅŸ

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×