Get Even More Visitors To Your Blog, Upgrade To A Business Listing >>

Lotus Tapınağı

Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de bulunan Lotus Tapınağı, bir Bahai ibadet evi ve dünyada bulunan yedi Bahai tapınağının sonuncusu. Asya kıtasının Bahailik merkezi olan tapınak, sayısız mimari ödül kazanmış. Aralık 1986’da halkın ibadet ve ziyaretine açılmasından bu yana günde ortalama 8.000 ila 10.000 kişi tapınağı ziyaret ediyor. Dolayısıyla dünyanın en çok ziyaret edilen binaları arasında yer alıyor.

Bahailik, insanlığın ruhsal birlikteliğine odaklanan tek tanrılı bir din. Bahai yasaları, ibadet evlerinin tüm dinlerden insanların mezhepsel kısıtlamalar olmaksızın ibadet edebilecekleri bir toplanma yeri olması gerektiğini vurguluyor. Bu nedenle, tüm Bahai ibadet evleri gibi, Lotus Tapınağı da din ve diğer herhangi bir ayırımdan bağımsız olarak herkese açık. Tek bir koşul var: sessiz olmak.

Esin kaynağı, lotus çiçeği

İranlı bir mimar olan Fariborz Sahba tarafından tasarlanan Lotus Tapınağı, Hindu geleneğine göre saflığı, tazeliği ve sadeliği sembolize eden açmış bir lotus çiçeği formunda.

Fotoğraf: Arian Zwegers

Modernizmin en iyi örneklerden biri olan bina, diğer Bahai ibadet evleri ile ortak mimari özelliklere sahip. Tapınakların önemli üç ortak özelliği bulunuyor: Dokuz taraflı bir dairesel şekle sahip olmaları, bir kubbelerinin bulunması ve Bahai inançlarına göre dünyada bulunan dokuz dini temsilen dokuz kapısının olması. Lotus Tapınağı da diğerleri gibi dokuz dairesel yapı olarak düzenlenmiş. Dokuz giriş kapısı ile birlikte üç kat olarak yukarıya yükselen ve lotus çiçeğinin taç yapraklarını oluşturan 27 adet mermer yaprak binaya ana şeklini kazandırıyor. Kapıları oluşturan dokuz yaprak, tapınağın dokuz tarafındaki her bir girişi sınırlandırıyor.

Fotoğraf: Terry Presley

Tapınağın dış cephe kaplaması Yunanistan’daki Penteli dağından getirilen beyaz mermerden yapılmış. Tüm Bahai ibadet evlerinin inşasında da aynı mermer kullanılmış. Beyaz mermer, hem tapınağın uzaktan kolaylıkla görünmesini sağlıyor hem de gün batımlarında ona mor ve buğulu bir görünüm kazandırıyor.

Sade iç mimari

Tapınağın iç mimarisi doğal olarak oldukça sade. Bahai dininin kuralları gereği, yapının içinde herhangi bir dini simgeleyen hiç bir resim, heykel, sunak veya kürsü yer almıyor. Tapınak kapıları, 40 metrenin üzerinde bir yüksekliğe sahip ve ibadet için 2.500 kişilik bir ana salona açılıyor.

Tapınağın iç mekanı 40 derecelik açılarla ayarlanmış dokuz tane yay ile destekleniyor. Yayların şekli düz, konik ve silindirik yüzeylerden oluşturulmuş. Yüzeylerin kesişimi ilginç konturlar oluşturuyor ve kemerlerin güzelliğini ortaya çıkarıyor.

Çevreyle dost

Lotus Tapınağı’nın en önemli özelliklerinden bir tanesi de çevreci yaklaşımı. Yeni Delhi’de güneş enerjisi kullanan ilk tapınak olan yapı, toplam 500 kilovat olan elektrik kullanımının 120 kilovatını güneş enerjisi ile üretiyor.

Fotoğraf: Anthony Knuppel

Düzenli bahçelerle çevrili olan tapınak, dokuz tane havuzun tam ortasında yer alıyor. Bu konumu ile suda yüzen dev bir lotus çiçeği hissi yaratan tapınağa girişler de bu havuzlar üzerindeki köprülerle yapılıyor. Taban genişliği 34 metre, yüksekliği 70 metre olan Lotus Tapınağı toplam 105.000 metrekarelik bir alana sahip.

Lotus Tapınağı yazısı Kilsan Blog sitesine aittir.



This post first appeared on Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan, please read the originial post: here

Share the post

Lotus Tapınağı

×

Subscribe to Mimari, Sanat, Tasarım, Çevre, Yaşam | Kilsan

Get updates delivered right to your inbox!

Thank you for your subscription

×